"kokainle" - Traduction Turc en Arabe

    • الكوكايين
        
    • بالكوكايين
        
    • كوكايين
        
    • الكوكائين
        
    • فحم الكوك
        
    • بالكوكائين
        
    Bir seferinde kırmızı ışıkta geçmiş, ...bir de, birkaç gram kokainle yakalanmış. Open Subtitles لقد قطع إشارة حمراء وقُبض عليه وفي حوزته بضعة غرامات من الكوكايين
    Fare alıp onu kafese koyun ve ona iki şişe su verin: Biri sadece su ve diğeri eroin veya kokainle karıştırılmış su. TED الأولى ماء فقط والثانية ممزوجة بالهيروين أو الكوكايين. إذا فعلت هذا، سيُفضّل الفأر الماء الممزوج بالمخدرات،
    Kokainci cinayetlerinin kokainle ilgisi olmadığı konusunda herkes hemfikir. Open Subtitles الكلّ يجمع على أنّ جرائم المدمن لا علاقة لها بالكوكايين
    Meksika'dan geldiğinde üzerinde kokainle yakalanmadı mı? Open Subtitles ألم تعد من المكسيك ومعها كوكايين بالفعل ؟
    Eski bir savcının bir kilo kokainle ne işi olabilir? Open Subtitles بماذا يفكر مدعي عام سابق للعمل بكيلو غرام من الكوكائين
    kokainle yakalanınca bir psikiyatristi görmesini istediler. Open Subtitles عندما حصلت على انه ضبطت مع فحم الكوك ، التي جعلت منه رؤية يتقلص.
    kokainle bütün teması bu. Open Subtitles و انتهى. هذا كان اتصاله الوحيد مع الكوكايين
    Mideniz kokainle dolu olarak döndünüz, sonra da fiş dolandırıcılığı mı yaptınız? Open Subtitles مدعين أنكما زوجان و أحضرتما معكما حمولة معدة من الكوكايين و ثم قمتما باحتيال الفيش؟
    Dinle beni. Çocuk elinde virüs taşıdığını bilmeden bir poşet kokainle ortalıkta geziniyor. Open Subtitles اذا كان ذلك الفتى لديه حقيبة من الكوكايين بها الفيروس وهو لا يعرف...
    Eğer polis beni evde 15 kilo saf kokainle yakalarsa tutuklanabilirim. Open Subtitles إذا ما أمسكوني بكل ذلك الكوكايين في منزلي فحتماً سيعتقلونني
    kokainle yakalandım, annemi utandırdım ki gerçek suçta buydu o da beni kovdu ve tamamen mirastan çıkardı. Open Subtitles لقد وجدوا معي بعض الكوكايين لقد احرجت عائلتي التي كانت هي الجريمة الحقيقية لذا قامت بطردي و تخلت عني تماما
    Ortadan kaybolmaları gömülü kokainle bağlantılı ve onun sana ait olduğuna inanıyorum. Open Subtitles إذًا، إختفائهم مَرتبط ،ببعض الكوكايين المدفون الذي أعتقد أنّه يَعود إليك
    O yüzden yığılırsam yere, kokainle ilgili olabileceğini söylemeyi unutma doktora. Open Subtitles ولذلك لو انهرت في أي لحظة الآن فلتخبر الأطباء أن هذا ربما يكون له علاقة بالكوكايين
    Yani eğer şu sıralarda amı götü kaybedersem, doktorlara durumumun kokainle alakalı olabileceğini söylersin artık. Open Subtitles ولذلك لو انهرت في أي لحظة الآن فلتخبر الأطباء أن هذا ربما يكون له علاقة بالكوكايين
    kokainle ilgili herşeyde patron oydu,almak, iletmek, kesmek, sertleştirmek Open Subtitles كان هو المسؤول عن كل شيء بما يفعل بالكوكايين شرائه، نقله، تقطيعه ، صناعة الصخور
    Tam bir aptalım. Eleman borcunu kokainle ödedi, sonra diğer müşteriye gittim. Open Subtitles أعلم أن هذا غباء , دفع أحدهم لي كوكايين واحتفظت بهم حتى التالي
    Yaklaşık üç gram kokainle karışık. Open Subtitles ممزوجة بحوالي 3 جرامات كوكايين
    Buddy'yi kokainle karışık bir tozun içinde, gömülmüş gördüm, heryer toz içindeydi. Open Subtitles لقد رأيته وهو يجلس" "على كمّية كوكايين كبيرة ويقوم بخلط البودرة" "والغبار في كُل مكان
    Çoğu zaman kokainle kafa buluyorlardı. Aptalca şeyler yapmaya başladılar. En kötüsü de Blue'ydu. Open Subtitles كانوا جميعاً يتعاطون الكوكائين باستمرار كانوا يرتكبون الحماقات ,وكان بلو أسوأهم
    Earl'e ödemesini sahte kokainle yapmalarını anlayamıyorum. Open Subtitles حسنا لا أستطيع فهم هذا حصل إيرل على مخبأ الكوكائين
    kokainle gitmek mi istiyorsun? Open Subtitles تريد ان تنجو من جريمة الكوكائين احتاج الى ان تخبرني المزيد اريد شئ ثمين
    İçtiğim zamanlarda, bir partiye gitmiştim ve...o adam kokainle yanıma geldi. Open Subtitles مرة أخرى عندما كنت الشرب، كنت في هذا الحزب، و... أن الرجل أظهر مع بعض فحم الكوك.
    -Ne? Belki de yarısını nakit, diğer yarısını kokainle ödeyebilirim. Open Subtitles ربما يمكنني أن أدفع النصف نقداً والنصف الآخر بالكوكائين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus