"koktuğunu" - Traduction Turc en Arabe

    • رائحة
        
    • رائحتك
        
    • رائحتها
        
    • تفوح
        
    • رائحتكِ
        
    • كرائحة
        
    • شممت
        
    Cumartesi günleri gibi koktuğunu söylerdi. Keşke işini hızlıca bitirse. Selam. Open Subtitles قالت إنها تشبه رائحة أيام السبت أتمنى أن يسرع بذلك مرحباً
    Ölü bir atın aslında nasıl koktuğunu bilmiyorum, ama bu muhtemelen ona benzer kokuyor. TED لا ادري كيف تكون رائحة جيفة الحصان ولكن يبدو هذه الزهرة لها نفس الرائحة
    Aynı zamanda onlar bazı yolların nasıl koktuğunu ve nasıl bir etki bıraktığını hatırlıyorlardı. TED وأشاروا أيضًا إلى رائحة وصوت بعض المسارات.
    Evet. Hiç kimse koktuğunu söylemedi mi, ha? Open Subtitles أجل ألم يقل لك أحد من قبل أن رائحتك كريهة يا رجل
    Evet, hayır, kalabalık olduğunu ve pis koktuğunu söylerdi ve haklıda. Open Subtitles نعم، لا وقالت انها مزدحمه وان رائحتها كريهه وهي على حق
    Yoksa siz modern şeytanın, kükürt koktuğunu ve tüylü kuyruğu olduğunu mu sanmıştınız? Gerçekten böyle mi sanıyorsunuz? Open Subtitles أتظن بأن الشيطان في هذه الأيام ما تزال تفوح منه الرائحة النتنة أو مازال لديه ذيل طويل ؟
    Nedeni belli olmamakla birlikte, en büyük sınamalardan biri nefesimizin aslında nasıl koktuğunu anlamak. TED في تحديد كيف تبدو رائحة أنفاسنا فعلاً في المقام الأول، والسبب غير واضح.
    Erkeklerin kokusunu ve pis koktuğunu düşünmemeyi, ve bunun midemi bulandırmamasını öğrenmem gerekti. Open Subtitles كنت مضطرا لأن أتعلم كيف هي رائحة الرجال دون أن أفكر بها كرائحة كريهة أتقزز منها
    - Çikletimin olup olmadığını sordun çünkü nefesinin humus gibi koktuğunu düşünüyordun. Open Subtitles -طلبت منّي قطعة علكة لأنك كنت تظن أن رائحة نفسك مثل الحمص.
    Suyun neden o kadar kötü koktuğunu anlamadım. Open Subtitles لم أفهم كيف يمكن للماء أن يكون ذو رائحة سيئة.
    Stu Amcam ne zaman bize babam ile bilardo oynamaya gelse, annem bodrum katının Çin Lokantası gibi koktuğunu söylüyor. Open Subtitles حينما عمّي ستو يَجيءُ للِعْب البلياردو مَع أَبِّي، تَقُولُ أمُّي السردابَ يفوح منه رائحة مثل فلم شيش وشونج.
    Saçlarının neden keçi boku koktuğunu biliyorum ben zaten. Open Subtitles لقد عرفت طول الوقت لماذا رائحة شعرك كالبراز
    Neyin daha güzel koktuğunu bilmiyorum: Yemek mi, parfümün mü? Open Subtitles لا أعلم ما هي الرائحة الأجمل هذه الوجبة أو رائحة عطرك
    Ayçiçeğinin nasıl koktuğunu bile bilmiyorsunuz. Open Subtitles ماذا تقصدين؟ أنتما الإثنان لا تستطيعان حتى أن تعرفا كيف تكون رائحة زهور دوَّار الشمس.
    Ağzının çok kötü koktuğunu söylememi ister miydin mesela? Open Subtitles تُريدُني أَنْ أُخبرَك، على سبيل المثال، ان لديك رائحة فمّ كريهة؟
    Ama aslında saçlarının ne kadar güzel koktuğunu düşünüyordum. Open Subtitles لكن في الحقيقة, لقد كنت فقط أفكر كيف كانت رائحة شعرك جميلة
    Nasıl koktuğunu, nasıl düşündüğünü yalan söylediğinde ellerini saçının arasına nasıl götürdüğünü. Open Subtitles أعرف رائحتك أعرف تفكيرك و أعرف كيف تضعين يديك خلال شعرك عندما تكذبين
    O zaman sidik gibi koktuğunu söylemem gerekiyor. Open Subtitles هل بامكاني أن أخبرك أن رائحتك مثل البول؟
    O pis şeyi kullandım ben. Nasıl koktuğunu ve nasıl patladığını bilirim. Open Subtitles لقد عملت فى هذه القاذورات من قبل وأعرف كيف تبدو رائحتها وتمييز صوتها.
    Bu havlunun nasıl koktuğunu, dokununca nasıl bir his verdiğini. Open Subtitles هذه المنشفة ، كيف تبدو .. رائحتها .. كيف هو ملمسها
    Bayan Lisle, koltuk örtülerinin hâlâ Papaz Yağı koktuğunu söylüyor. Open Subtitles السيدة ً ليزلــي ً ، تقول بأن الأغطية لا تزال تفوح منها رائحة بلسم الراهب
    Burada olduğundan beri Russkieler gibi koktuğunu söylüyor. Open Subtitles عندما كنتِ هنا, قال أن رائحتكِ كرائحة الروس
    Balık gibi bir şeyin koktuğunu sanmıştım. Open Subtitles ظننت أنني شممت شيئا سمكي الرائحة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus