| Baban ve ordusu sen kollarımdayken kaçabileyim diye hayatlarını verdi. | Open Subtitles | أعطى والدك و جيشه حياتهم لأتمكن من الهروب معك و أنت بين ذراعي |
| O benim kollarımdayken, doktorları beklerken ve onun ölmesin izlerken ne düşündüm biliyor musun? | Open Subtitles | كل ما اتذكره هو انه كان بين ذراعي |
| Sen benim kollarımdayken nehir gibisin. | Open Subtitles | احضنك بين ذراعي انت مثل النهر. |
| Ama şimdi sen benim kollarımdayken söylemeye cesaret edemediğim şeyleri mektuba yazıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أضع في كتابتي هذه مالم أتجرّأ يوماً على قوله.. عندما كنتَ بين ذراعيّ.. |
| Sen kollarımdayken hariç. | Open Subtitles | عدا حينما تكوني بين ذراعيّ. |
| Benim kollarımdayken onun yüzünü mü göreceğini sanıyorsun? | Open Subtitles | تفكرين أنك و أنت فى أحضانى أن وجهه هو الذى سترينه ؟ |
| Sen kollarımdayken öyle. | Open Subtitles | حسنا، إنها كذلك وأنت بين ذراعي. |
| Bobbi kanlar içinde kollarımdayken. | Open Subtitles | و(بوبي) تنزف بين ذراعيّ |
| Benim kollarımdayken onun yüzünü mü göreceğini sanıyorsun? | Open Subtitles | تفكرين أنك و أنت فى أحضانى أن وجهه هو الذى سترينه ؟ |