Mohit, evet, biliyorum. Gelinin babasının sigorta komisyoncusu olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | حسناً, هل تعلم أن والد العروس سمسار تأمين؟ |
Onun, ipotek komisyoncusu olduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق انه سمسار الرهن العقاري. |
O sıralar çok hoş bir ipotek komisyoncusu olan Howard'la çıkıyordum. | Open Subtitles | ...خلال ذاك الوقت، كنت كنت مع سمسار عقاري لطيف يدعى هاورد، وكنت أفكر |
Sigorta komisyoncusu onları geri getirmek için sana küçük bir servet vermem için bana yetki verdi. | Open Subtitles | وسيط تأمينه فوضني لدفع ثورة صغيرة لإستعادته |
Ancak şişenin komisyoncusu, Grace Quinn adında bir kadın. | Open Subtitles | ولكن وسيط الزجاجة هي امرأه تدعى "غريس كوين" |
Frobisher ve komisyoncusu arasındaki bağlantıyı kuramazsak kanıtımız yok demektir. | Open Subtitles | ليس لدينا قضية قبل أن نربط بين (فوربشر) وسمساره |
Sanat komisyoncusu olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال بأنّه كان تاجر فنّي |
Emlak komisyoncusu. | Open Subtitles | هو سمسار أراضي. |
Yani mortgage komisyoncusu değilsin. | Open Subtitles | اذا أنت لست سمسار رهن عقاري |
Kadının eşi gayrimenkul komisyoncusu. | Open Subtitles | زوجها سمسار عقارات |
20 yılda bir emir komisyoncusu oldum, evlat. | Open Subtitles | لقد كان وسيط مذكرة 20 عاما، فتاة. |
Arthur Frobisher dosyası, bu da komisyoncusu Gary Genow. | Open Subtitles | ملفّ (آرثر فوربشر)، وسمساره (جارى جينو) |
Sanat komisyoncusu olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال بأنّه كان تاجر فنّي |