"konsolosluğa" - Traduction Turc en Arabe

    • القنصلية
        
    • للقنصلية
        
    • القنصليّة
        
    • القنصليه
        
    • السفارة التركية
        
    Bilgisayar virüsünü yayan ve konsolosluğa tehdit e-postalarını gönderen IP adresini bulduk. Open Subtitles لدينا العنوان الإلكتروني الذي أطلق فيروس الحاسوب ورسائل التهديد الإلكترونية ضد القنصلية.
    Haftada bir konsolosluğa muhafız posta gezisi dışında, karayla bağlantı yok. Open Subtitles لا إتصال مع الشاطئ فيما عدا رحلة بريدية تحت الحراسة إلى القنصلية مرة كل إسبوع
    Önce konsolosluğa bildireceğiz. Open Subtitles أقول يجب أن نرفع عنه تقرير على أي حال إلى القنصلية اليابانية
    Bana Başpiskopos Sekreteri ile görüşeceğini sonra da konsolosluğa gideceğini söyledi. Open Subtitles قالت بأنها ستقابل رئيس الأساقفة ثم ستتوجه للقنصلية بعد ذلك
    konsolosluğa dönmenin en hızlı yolu ama bu yokuştan nefret ediyorum. Open Subtitles هذا هو أقصر طريق للقنصلية لكني أكره هذه التلة
    Başta Kültür Bakanlığında görevliymiş. Sonrasında konsolosluğa geçmiş. Open Subtitles المرّة الأولى في وزارة الثقافة، وبعد ذلك هنا في القنصليّة.
    konsolosluğa gitmeliyim. Burada ne yapıyorsun? Open Subtitles أنا يجِب أن أصل إلى القنصلية ماذا نَفعل هنا؟
    Bu gece konsolosluğa bizim saldırdığımızı kanıtlamak istiyorlar. Open Subtitles يريدون دليلاً أننا هاجمنا القنصلية اليوم
    konsolosluğa yapılan saldırı hakkında bizi hâlâ sıkıştırıyorlar mı? Open Subtitles إذاً لازالوا يضغطون علينا بشأن الهجوم على القنصلية الصينية؟
    45 dakikaya konsolosluğa varmış oluruz. Open Subtitles يجب أن نتمكن من الوصول إلى القنصلية خلال 45 دقيقة
    Özel Birlikler, konsolosluğa girmek için plan yapsınlar. Open Subtitles اجعلى قسم العمليات الخاصة يرسموا خطة لدخول القنصلية
    Başkan Yardımcısı'na, konsolosluğa zorla girme kozunu vermek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعطى نائب الرئيس خيار دخول القنصلية بالقوة
    Minibüsü al, aileyi konsolosluğa götür. Open Subtitles خذا الحافلة وإصطحبا عائلتهُ إلى القنصلية
    Önce sizi ağaçların arkasındaki ormanın diğer tarafındaki konsolosluğa götürmem gerekiyor. Open Subtitles ... سأجلبك أولا إلى القنصلية ... التيما بعدالأشجار... ... على الجانب الآخر من الغابة لذا، يجب أن تدور حول
    Önce sizi ağaçların arkasındaki ormanın diğer tarafındaki konsolosluğa götürmem gerekiyor. Open Subtitles ... سأجلبك أولا إلى القنصلية ... التيما بعدالأشجار... ... على الجانب الآخر من الغابة لذا، يجب أن تدور حول
    konsolosluğa dönmenin en hızlı yolu ama bu yokuştan nefret ediyorum. Open Subtitles هذا هو أقصر طريق للقنصلية لكني أكره هذه التلة
    Şimdi de büyükanne kızı konsolosluğa getirdi, ve ayrılmayı reddediyor. Open Subtitles والآن الجدة أحضرت الفتاة للقنصلية وترفض الرحيل
    Hadi, neden oturup önce Renata'nın konsolosluğa niye gittiğini anlatmıyorsunuz? Open Subtitles هيا, لما لا تجلس وتخبرني لماذا ذهبت ريناتا للقنصلية منذ البداية؟
    1949 sayısı da torbanın hangi konsolosluğa ait olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الرقم "1949" يُشير إلى أيّ حقيبة بالضبط في تسلسل القنصليّة.
    Hayır. konsolosluğa gitmemişler. Open Subtitles لا، لقد بحثنا عنهما في القنصليّة.
    konsolosluğa bir kaç arama yaptım. Open Subtitles قمت ببعض المكالمات الى القنصليه
    - Ve Ankara'daki yetkililer derhal-- - ...konsolosluğa götürülmeni ister. Open Subtitles (بمجرد حدوث ذلك ، المسئولين في (أنقرة سيُصرون على الفور على نقلي إلى السفارة التركية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus