"kontrol eden" - Traduction Turc en Arabe

    • التي تتحكم
        
    • الذي يتحكم
        
    • التي تسيطر على
        
    • يتحكّم
        
    • الذى يتحكم
        
    • تتحكّم
        
    • المتحكم
        
    • الذي يسيطر
        
    • والتي تتحكم
        
    • يسيطرون
        
    • يُسيطرُ
        
    • للتحكم في
        
    • الدماغ التي
        
    • الذي يُسيطر
        
    • يتحكم في
        
    Bu şu demek oluyor, şekli kontrol eden rakamlar, ben değilim. TED هذا يعني أن الأرقام هي التي تتحكم في الشكل، وليس أنا.
    Örneğin, araştırmalar gösteriyor ki, oynamak, duyguları kontrol eden amigdaladaki sinir gelişimini uyarmaktadır. TED مثلا ، لقد أُثبت أن اللعب يحفز نمو الخلايا العصبية في الفص اللوزي، في المنطقة التي تتحكم في المشاعر.
    Bir de her şeyi kontrol eden bir Yapay Zekâmız vardı. TED ومن ثم كان لدينا الذكاء الصنعي الذي يتحكم في كل شيء.
    Bu olanların tümü sizin çevresel beyninizde, karar vermeyi kontrol eden beynin parçası, dil değil. TED كل ذلك يحدث في حواف دماغك في القسم الذي يتحكم في أخذ القرارات و ليس اللغة.
    Şirketimizi kontrol eden kadına göz kulak oluyorum. Open Subtitles أنا أضع المرأة التي تسيطر على شركتنا نصب أعيني
    Garip bir üniforma giyiyordu. Işıkları kontrol eden bir silahı vardı. Open Subtitles كما كان يرتدي زياً غريباً، وكان لديه سلاح يتحكّم بالضوء.
    Başsız Süvari'yi kontrol eden babamsa benim için tehlike yok demektir. Open Subtitles وأين الخطورة علىّ مادام والدى هو الذى يتحكم فى القاتل مقطوع الرأس؟
    İyon kanal hareketleri gibi şeyleri kontrol eden proteinlerdir. TED البروتينات هي التي تتحكم بأشياء مثل حركة الأنبوب الأيونية.
    Davranış ve benzeri şeyler için gerekli hareket dizileri ve belirli hareketleri kontrol eden kortikal bölgelere bakıyoruz. TED ونحن نتطلّع إلى مناطق الدّماغ التي تتحكم في حركات معينة، وتسلسل الحركات وذلك أمر لازم في السلوك ، وهكذا دواليك.
    Sizleri kırmaktan nefret ediyorum ama davranışımızı... ...kontrol eden başka bir beden parçası yok. TED أكره أن أقول هذا، فهذه ليست أعضاء الجسم الأخرى التي تتحكم بتصرفاتك.
    Evet, çalınan savaş başlığının tetikleyicisini kontrol eden çipin dizaynı bu. Open Subtitles .نعم، هذا هو تصميم الشريحة التي تتحكم بالزناد الذي على الصاروخ المسروق
    Gerçekte ise, eti kontrol eden toplam 3-4 şirket var. Open Subtitles ولكنها في الحقيقة لاتتعدى ثلاث او اربع شركات التي تتحكم بسوق اللحم
    Makinaları kontrol eden bilgisayar , Skynet... geçmişe 2 Yokedici gönderdi Open Subtitles الكمبيوتر الذي يتحكم بالآلات و يدعى سكاي نت ارسل مدمرين عبر الماضي
    Hayır tatlım, C.H.E.E.S.E.'i kontrol eden şu adamın dostluğunu kazanmalısın. Open Subtitles لا عزيزي، عليك أن تكسب مودّة الشاب الذي يتحكم بالرجل الآلي
    Bu direği kontrol eden Lee olamaz herhalde! Open Subtitles لا يعقل أن يكون الشخص الذي يتحكم بهذه الدمية هو لي
    Pıhtı beyninin kolunu kontrol eden bölgesine kan gitmesini engelliyor. Open Subtitles الراسب يحجب تدفق الدم للجزء الذي يتحكم بذراعك
    Bu iş kanalizasyona benzer ben de boruları kontrol eden kişiyim. Open Subtitles كأنّها مجارير الصرف الصحي وأنا الوحيدة التي تسيطر على الأنبوب
    Artık pilotsuz uçakları kontrol eden bir şey yok. Open Subtitles لم يعد هُناك شيئ يتحكّم بالمركبات الآلية بعد الآن.
    Beyninin konuşma yaratan ve duymayı kontrol eden bölümüne erişmiş, neden hareket etme olmasın? Open Subtitles استطاعت أن تدخل الجزء فى دماغك... ... الذى يتحكم بالنطق والسمع.
    Burası uykuyu düzenlemenin yanında beynin motor işlevlerini kontrol eden beyin korteksine aktarımı da sağlar. Open Subtitles الذي لا ينظّم النوم وحسب، بل كنائب لقشرة المخّ أيضاً، التي تتحكّم أيضاً بوظائف الحركة.
    Kamyonu kontrol eden neyse önce seni korkutmaya çalışıyor. Open Subtitles مهما يكن المتحكم في الشاحنة يريدك أن تخافي أولاً
    Evet, işleyişi kontrol eden, burada ne olduğuna karar veren. Open Subtitles القاضي؟ نعم، الذي يسيطر على الاجراءات ويقرر ما يحدث هنا
    Eğer çalışma hızını ve vanaları kontrol eden bu sistemleri etkisiz hale getirebilirsek, santrifüjde birçok probleme sebep oluruz. TED وان استطعت ان تخرب هذه الانظمة والتي تتحكم بسرعة و حركة الصمامات يمكن ان تسبب الكثير من المشاكل في اجهزة الطرد المركزي
    Bosna'nın güneyini neredeyse tamamen kontrol eden Sırplar olabilir. Open Subtitles الصرب يسيطرون على غالبية جنوب البوسنه
    Kurbanları, kendisini kontrol eden her neyse onu temsil eden öğelerdir. Open Subtitles ضحاياه، يُمثّلونَ بأنّه يُسيطرُ عليه وهو يُريدُ ذلك ظهرِ السيطرةِ.
    Babam bulut kuşağını kontrol eden bir makine icat etti. Open Subtitles لقد اخترع أبي آلة للتحكم في حزام السُحُب
    Beynin toplumsal davranışları ve karar verme mekanizmasını kontrol eden bölgesi. Open Subtitles المنطقة في الدماغ التي تتحكم في صنع القرار والسلوك الاجتماعي
    Onu kontrol eden kişinin edineceği bilginin sınırı olmaz. Open Subtitles لن تكون هناك حدود للمعرفة المُستحوذة بواسطة الشخص الذي يُسيطر عليه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus