Maxwell Lord'un sayesinde Dr. Morrow'un hala Kırmızı Kasırga'yı kontrol ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | بفضل ماكسويل لورد نعرف ان الدكتور مورو لا زال يتحكم بريد تورنيدو |
Aslında, bu robotu sinirbilimcilerle birlikte tasarladık. Hayvanların nasıl hareket ettiğini anlamak ve özellikle omurganın, hareketi nasıl kontrol ettiğini anlamak için tasarlandı. | TED | وبالطبع، قمنا بتصميمه بمساعدة علماء الأعصاب لنفهم كيف تتحرك الحيوانات، بالأخص كيف يتحكم النخاع الشوكي في الحركة. |
Garner'ı koruma sakın. Seni kontrol ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | مولي لا تحمي جارنر نحن نعلم بأنه يتحكم بك |
Bu da bana sinyali birinin kontrol ettiğini düşündürtüyor. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أعتقد أنّ أياً كان من يُرسل هذا فإنّه يتحكّم في الإشارة. |
Az önce ajanların silahlarını kontrol ettiğini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت العملاء يتفقدون أسلحتهم قبل قليل. |
Denize açılmadan önce bataryanın doluluğunu kontrol ettiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | افترض أنك تفقدت شحن البطارية قبل استعدادنا للإبحار |
Belki oğlunu kimin kontrol ettiğini söyleyebilir. | Open Subtitles | ربما قد يكون قادراً على إخبارنا عمّن يتحكم بإبنه |
Değişimi iksirin kontrol ettiğini söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقد أنكَ قُلتَ أن العقار يتحكم في التحولات |
Bu bölgeyi kimin kontrol ettiğini bulursak ikinci zanlıyı da bulabiliriz. | Open Subtitles | ان استطعنا اكتشاف من يتحكم بهذه المنطقة هنا اظن ان بإمكاننا ان نجد المتهم الثاني |
Onu kimin kontrol ettiğini bulacaksın ve kurtulmasına yardım edeceksin. | Open Subtitles | سوف تعرف من يتحكم به وبعدها سوف تنقذه لا . |
Bu da birinin kontrol ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | مما يعني أن هناك شخص كان يتحكم في المخلوق |
Kimsenin zihnimi kontrol ettiğini sanmıyorum ama her şey mümkün. | Open Subtitles | لا أظن ان اي شخص يتحكم بعقلي لكن اي شيء محتمل |
Aramızdaki fark ben beni kimin kontrol ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | الفرق بيننا هو أنني أعلم من يتحكم بي |
Jackson ne yaptığını bilmediğine göre muhtemelen birinin onu kontrol ettiğini de bilmiyordur. | Open Subtitles | لو أن "جاكسون" لا يعرف ماذا يفعل ، إذن محتمل أنه لايعرف أن شخصٌ ما يتحكم به |
İkimizde onu birinin kontrol ettiğini biliyoruz, ancak ne... | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هناك من يتحكم به |
Bu sırada Gob, babasının kontrol ettiğini sandığı adamla yakınlaşıyordu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, كان (غوب) متواجداً مع الرجل الذي ظنّ ان أبيه يتحكم به |
O mikroçipten kurtulmuş olabilirsin ama nefret ile geçirdiğin her saniye Lex'in seni hala kontrol ettiğini gösteriyor. | Open Subtitles | قد تكوني قد تخلصت من الرقاقة الدقيقة، لكن في كل لحظة تتملكك فيها الكراهية لحظة ما يزال (ليكس) يتحكم بك. |
Onu kimin kontrol ettiğini bulmak için. | Open Subtitles | لمعرفة من يتحكم به |
Onları kontrol ettiğini sanıyor ama etmiyor. Onlar sandığınızdan daha kuvvetli. | Open Subtitles | يعتقد أنّه يتحكّم بها، لكنّه لا يفعل فهي أقوى بكثير ممّا تعتقدان |
Senin bedenini ve hesaplarını kontrol ettiğini ve sizi nasıl sıkıp, baskı altında bıraktığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنّه يتحكّم في جسدِك ... وكيف كان يتحكّم في أموالِك وحصرك في ميزانيّةٍ مُشدّدة بالرّغم مِن نجاحِه |
Az önce ajanların silahlarını kontrol ettiğini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت العملاء يتفقدون أسلحتهم قبل قليل. |
Odasını kontrol ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | هل قلت أنك تفقدت غرفتها ؟ |