Sokağa çıkma yasağı, ordu kontrol noktaları bütün kasabayı kaplıyor ama... | Open Subtitles | ..حظر تجوال , نقاط تفتيش عسكرية بجميع انحاء المدينة , لكن |
kontrol noktaları vardır, ve sınır silahlarla iyi korunur. | Open Subtitles | هناك نقاط تفتيش وعلى الحدود المدججة بالسلاح |
Meksika sınır ekipleri, 80 km içeriye kontrol noktaları kurabilir mi öğren. | Open Subtitles | انظر إن كان بإمكان دورية الحدود المكسيكية وضع نقاط تفتيش خمسين ميل للداخل |
Anladığım kadarıyla yaptıkları şeyi, bu gece etrafta sıkı kontrol noktaları... olduğu için garez olsun diye yapan gençlerimiz var. | Open Subtitles | ارى بأن عندنا بعض الصبيان يفعلون شيىء بالرغم من نقاط التفتيش الضيقة. |
kontrol noktaları bir çok insanı telaşlandıracak ve ofisimi telefon yağmuruna tutacaklar. | Open Subtitles | ستفزع نقاط التفتيش الناس وسيغرقون مكتبي بالإتصالات |
Tüm yolları kapatın, kontrol noktaları kurun ve tüm acil durum personelini alarma geçirin. | Open Subtitles | اغلق الطرق وضع نقاط التفتيش وانذر جميع موظفو الطوارئ |
Meksika sınır ekipleri, 80 km içeriye kontrol noktaları kurabilir mi öğren. | Open Subtitles | انظر إن كان بإمكان دورية الحدود المكسيكية وضع نقاط تفتيش خمسين ميل للداخل |
Stadyumun etrafındaki ana kavşaklarda kontrol noktaları oluşturulmasını ve tehlike potansiyeli olan yerlerde de fazladan devriyelerin gezmesi istiyorum. | Open Subtitles | أريد نقاط تفتيش في كل التقاطعات الكبيرة حول الملعب و دوريات إضافية عند المناطق الحرجة |
Polis eyalet genelinde kontrol noktaları kurdu. | Open Subtitles | الشرطه قد نصبت نقاط تفتيش بطول الولايه بعد اختطاف المحصلين |
Şu anda, Ulusal Muhafızlar şehrin bütün köprülerinde ve tünellerinde kontrol noktaları oluşturuyorlar. | Open Subtitles | الآن، الحرس الوطني يتطلع لنصب نقاط تفتيش.. قرب جميع الجسور والأنفاق المؤدية لخارج المدينة، |
Ana yollara ve servis yollarına kontrol noktaları kurduk. | Open Subtitles | أقمنا نقاط تفتيش على الطريق الرئيسي و الطريق الخدمي |
Morgan ve ben de karakola yerleşeceğiz. AMBER alarmı verildi ve burada, burada ve burada kontrol noktaları oluşturuldu. | Open Subtitles | و أنا و مورغان سنفتح تحقيقا في القسم الإداري نقاط تفتيش الشرطه وضعت |
Askerler yerleştirildi, güvenlik önlemleri, kontrol noktaları hazırlandı. | Open Subtitles | نعرف أن لديك جنوداً في الموقع اجراءات أمنية و نقاط تفتيش |
Cheyenne'in oradan buraya dek kontrol noktaları var. | Open Subtitles | شايان لديها نقاط تفتيش من هنا حتى هناك |
Ama o asla Brick Mansions'dan çıkmaz ve her yerde kontrol noktaları vardır. | Open Subtitles | لكنه لن يُغادر "بريك مانشينز" وهُناك نقاط تفتيش في كُل مكان. |
kontrol noktaları mühürlendi. Seviye 3 ve 28 arası şu an ulaşılmaz durumda. | Open Subtitles | نقاط التفتيش يتم غلقها الطوابق من 3 إلى 28 الآن محرّمة |
Şu an kentin geri kalanı için kontrol noktaları hazırlıyorum. | Open Subtitles | وأنا أحدد نقاط التفتيش لباقي المقاطعات حالياً |
Sokağa çıkma yasakları, askeri mahkemeler, silahlı kontrol noktaları. | Open Subtitles | حظر التجول ، والمحاكم العسكرية ، نقاط التفتيش المسلحه. |
General Mansfield 80 kilometre içindeki bütün yollara ve havalimanlarına kontrol noktaları koydurttu. | Open Subtitles | وضع الجنرال مانسفيلد نقاط التفتيش على كلّ الطرق والمطارات ضمن 50 ميل سلاح دي. |
Ama senin sayende kurmuş olduğumuz kontrol noktaları nedeniyle biraz gecikme yaşar. | Open Subtitles | ولكنّه متأخِّر قليلًا بسبب كثرة نقاط التفتيش التي اضطررنا لنصبها بفضلك |
Tüm kontrol noktaları az önce rapor verdi. Liz'den bir iz yok. | Open Subtitles | كل نقاط التفتيش أكدت أنه لا علامة على وجودها |