Almanya'da doğduğunuz için Alman bayrakları hakkında konuşabileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | بما أنك ولدت في ألمانيا، ظننت أنه يمكننا التحدث عن الأعلام الألمانية. |
Onunla 5 dakika konuşabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قالت انه يمكننا التحدث معه لخمس دقائق |
- konuşabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | أتمنى لو يمكننا التحدث |
Şey, ben biraz konuşabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | حَسناً، أنا كُنْتُ أَتمنّى بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ. |
Evet. Biraz daha konuşabileceğimizi umuyordum. | Open Subtitles | نعم, كُنْتُ أَتمنّى َرُبَّمَا نستطيع أَنْ نَتكلّمَ أكثر بعض الشيء |
- Bağışınız hakkında konuşabileceğimizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | -اعتقد بأن يمكننا التحدث عن التبرعات |
Özel bir konu. Burada konuşabileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | هو نوعُ a مسألة خاصّة وأنا تَمنّيتُ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ هنا. |
Bu işin uzmanı olduğunu ve seninle konuşabileceğimizi düşündüm. Tamam, peki. | Open Subtitles | - إعتقدتُ بأنّك خبيرَ، لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ معك. |