İşim, bana birinin bildiklerini öğrenmenin yolunun, konuşmasına izin vermek olduğunu göstermişti | Open Subtitles | علمتني وظيفتي أن أفضل طريقة للتحقق مما يعرفه الشخص هي أن تدعه يتحدث |
Eğer nerede olduğu hakkında makul bir şüphe oluşturabiliyorsanız neden konuşmasına izin vermiyorsunuz ? | Open Subtitles | اذا استطعت ان تلقى بشك معقول لأنه بالنسبة لموقعه ، لماذا لن تدعه يتحدث ؟ |
Orada öylece oturup bu çocuğun benimle böyle konuşmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل ستبقين مكتوفة الأيدي و هذا الصبيّ يكلّمني بهذه اللهجة ؟ |
O serserinin annen hakkında konuşmasına izin mi vereceksin ? | Open Subtitles | انه يصفك و والدتك بالمتخلفين |
Seninle konuşmasına izin verdiğin anda kararını vermiş oldun. Tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | لقد اتّخذتَ قراركَ لحظةَ تركتَه يتحدّث إليك، تماماً كحال بقيّتنا |
Seninle böyle konuşmasına izin verme | Open Subtitles | لا تدعه يتحدث إليك بهذه الطريقة. |
Seninle bu şekilde konuşmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعه يتحدث إليك بهذه الطريقة! |
Sonra konuşmasına izin verdim. | Open Subtitles | ثمّ تركتُه يكلّمني |
O serserinin annen hakkında konuşmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | انه يصفك و والدتك بالمتخلفين |
Seninle konuşmasına izin verdin, değil mi? | Open Subtitles | تركتَه يتحدّث معك، أليس كذلك؟ |