dediler. Sonrasında, babalarla konuşmaya gittim Babalar, tabii ki, tahmin edebileceğiniz gibi, "Biz erkekler için bir okul istiyoruz." | TED | وأثناء انتقالنا، ذهبت للتحدث مع الآباء، إن الآباء، وبطبيعة الحال، يمكنك أن تتخيل ماذا قالوا: "أننا نريد مدرسة للبنين". |
Harold'ın oda arkadaşıyla konuşmaya gittim ve Harold'ın, hemşirenin onu zehirliyor olduğunu düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | ذهبت للتحدث مع شريك هارولد. وقال بأن هارولد اعتقد بأنها كانت تسممه. |
Sonunda biriyle konuşmaya gittim. | Open Subtitles | لذا اخيراً ذهبت لأتكلم مع شخص ما |
- Damon, babamızla konuşmaya gittim bana saldırdı. | Open Subtitles | -دايمُن) ، قدّ ذهبت لرؤية أبي) . هاجمني. |
Cody'yle konuşmaya gittim çünkü Emma'ya bilinç kaybımı söylemesine, Emma'nın da sana söylemesine sinirlenmiştim. | Open Subtitles | ذهبت لرؤية (كودي) لاني كنت غاضباً منها لاخبار (ايما) عن فقداني لوعيي ولان (ايما) اخبرتكِ |
Josh için ne yapabileceğim konusunda fikir almak için, komşularıyla konuşmaya gittim. | Open Subtitles | (أردت الحصول على فكرة عما سوف أفعله لــ (جوش لذلك ذهبت لأتحدث مع جيرانه |
Bu yüzden onlarla konuşmaya gittim. Mecburdum. | Open Subtitles | لهذا السبب ذهبت للحديث معه, لقد كان علي هذا |
Yeşil Yıldız'ın sahibiyle konuşmaya gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت للتحدث مع مالك حانة النجمة الخضراء |
Patronumla maaş işini konuşmaya gittim ve şakalar patlatmaya başladı ben de onu haşladım ve istifa ettim. | Open Subtitles | ذهبت للتحدث مع رئيسي بشأن أمر المُرتبات وبدأ في إلقاء النكات لذا قُمت بإهانته واستقلت من العمل |
İmamla konuşmaya gittim. | Open Subtitles | ذهبت للتحدث مع الإمام |
Donna ile ikimiz hakkında konuşmaya gittim ama senin konun açıldı. | Open Subtitles | (لقد ذهبت للتحدث مع (دونا بشأني وبشأنها، ثمّ فجأة أصبحت أنت محور حديثنا |
Ve öğretmenle konuşmaya gittim. | Open Subtitles | و ذهبت للتحدث مع المعلمة, |
Dodona Selloi'yle konuşmaya gittim. | Open Subtitles | (لذا فقد ذهبت لرؤية (دودانا سولا |
Dün Aaron'la konuşmaya gittim. | Open Subtitles | ذهبت لأتحدث مع آرون بالأمس |
Mart'ın 10.'daki olayla ilgili Howard Phillips ile konuşmaya gittim. | Open Subtitles | {\pos(190،235)} "ذهبت لأتحدث مع (هاورد فيليبس) بشأن أمسية العاشر من مارس" |
Birisiyle konuşmaya gittim. | Open Subtitles | ذهبت للحديث مع احدهم |