Bayım! Bayım! Kadınla bir konuşun, aklının yerinde olmadığını anlarsınız. | Open Subtitles | سيدى, تحدث اليها وستعرف أنها ليست فى كامل قواها العقلية. |
Bu kusurlu ve yetersiz olduğunu düşünme özellikle--- Sadece bir gençlerle konuşun. | TED | ذلك الشعور بكونك ناقص ومَعْيُوب منتشر بكثرة فقط تحدث مع الشباب |
Lizzy ile konuşun! Onunla evlenmesi konusunda ısrar ettiğinizi söyleyin! | Open Subtitles | تكلم مع ليزى بنفسك, أخبرها أنك تصر على زواجها به |
Pekâlâ. konuşun bakalım rüyalarım leydisi. Sizi dinliyorum. | Open Subtitles | حسناً، تحدثي يا فتاة أحلامي كلي آذان صاغية |
Prentiss, sen ve J.J. Abby ile konuşun. | Open Subtitles | برينتيس انت و جي جي اذهبا و تحدثا مع آبي |
Son tavsiyem ise şudur: depresyondan başka şeyler konuşun normal, gündelik şeylerden falan. | TED | أمّا اقتراحي الأخير فهو: تكلموا عن أيّ شيء غير الاكتئاب، أو كما يقولون، أشياءً عاديّة. |
Onlarla daha önce konuştuysanız, onlarla yeniden konuşun. | Open Subtitles | إن كنت تحدثت له من قبل تحدث معه مرةً أخرى |
- Benimle gelin. - Onunla, ikimizle konuşun. - Bak dostum... | Open Subtitles | تعال معي، تعال معي وتحدث اليها تحدث الينا معاً |
Halka konuşun. Gerçekten ne olduğunu bilsinler. | Open Subtitles | فقط تحدث للناس واجعلهم يعرفون ماذا حدث فعلا |
Lütfen şu beyle konuşun. Şu resme bakar mısınız? Teşekkürler. | Open Subtitles | تحدث مع هذا الرجل هناك انظر الى هذه الصوره من فضلك |
Yavaş konuşun lütfen. Rusça'yı İngilizce'den iyi bilirim. | Open Subtitles | لطفاً تحدث ببُطأ أكثر فأنا أتحدث الروسية أفضل من الإنجليزية |
Tamam. Ben de ağzımla yaparım. - konuşun Bay Quagmire. | Open Subtitles | حسنا، إذن ساقوم بالاصوات بفمي من فضلك تكلم سيد كواغماير |
Diğerlerine öğretin, öğrenin ve konuşun. | TED | علم الآخرين، تعلم عن الموضوع، تكلم عنه. |
Sam'le durumunuzu konuşun. | Open Subtitles | فقط تحدثي الى سام الى اين ستصلون بهذه العلاقة |
Gidin ve modern paleontoloji laboratuvarlarına bakın modern paleontologlarla konuşun. | Open Subtitles | اذهبي وابحثي، اذهبي إلى أحد معامل المتحجرات الحديثة، تحدثي مع أحد علماء الأحافير الحديثين. |
Morgan ve Dave, Tony Anders'la konuşun. | Open Subtitles | مورغان و دايف اذهبا و تحدثا الى توني أندرز |
Konuşabiliyorsanız konuşun, nesiniz? | Open Subtitles | تكلموا إذا كنتم تستطيعون .. ماذا تكونون.. ؟ |
biraz geyik eti yiyip benim zam işini konuşun. | Open Subtitles | و تجربان بعض الغزال و تتحدثان عن زيادة مرتبي |
O zaman gidip onunla konuşun. Size anlattıklarımı ona anlatın. | Open Subtitles | اذهب و تحدّث معه إذاً و أخبره بما قلته لك |
Ne yapabilirim ki, konuşun işte. | Open Subtitles | ماذا يمكن أن أفعل؟ تكلّم معها فقط |
Doğum gününüzde ne konuşursanız konuşun dinlemekten mutluluk duyarım... | Open Subtitles | عفوا سيسعدني أن أستمع لأي ما تتحدثون عنه في يوم عيد ميلادكم |
Lütfen benimle konuşun, Veer Patap Sing, size yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | رجاءً تكلّمْ معي فير برتاب سينج جِئتُ لمُسَاعَدَتك |
Siz bugün neler yapacağınızı konuşun. | Open Subtitles | حسناً , تكلمي معها عما ستفعليه باقي اليوم |
Arkadaşlarıyla, sınıf arkadaşlarıyla ve pizza getiren çocukla konuşun. | Open Subtitles | تحدّثوا إلى أصدقائه، وزملاء صفه وعامل البيتزا |
Yarın, ikinizde gidip Fanucci ile konuşun. Sizden parayı isteyecektir. | Open Subtitles | غداً اذهبا للحديث معة سيطلب منكم المال |
O zaman gidin konuşun. Siz ikiniz narkotikle görüşün. Marihuana oyuncularının orayla bir bilgisi var mı bakın bakalım. | Open Subtitles | إذهب لفعل هذا، وأنتما تحدّثا لقسم مكافحة المخدرات أعرفا إن كان ثمّة تجّار حشيش بتلك المنطقة |