Üzücü ama gerçek. Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | محزن لكنها الحقيقة لا يوجد شيء يمكنني فعله حيال ذلك |
Dünyası yok oluyor ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عالمها يموت، ولا يوجد أي شيء لعين يمكنني فعله حيال الأمر. |
Bunu senin flört programın anlamayabilir ama bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | والتي قد يتحدى المنطق الآلي، ولكن هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
Öldüğümü görmeden rahat etmeyecek ve benim bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | سيراني ميتاً... ولا يوجد شيء أستطيع فعله حيال هذا. |
Kusura bakma Bu konuda yapabileceğim bir şey yok | Open Subtitles | آسف ، لايوجد ما أفعله حيال ذلك |
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أذيتُ من هم حولي، وما بيدي حيلة حيال ذلك |
Bu konuda yapabileceğim bir şey olmalı! | Open Subtitles | لابد وأن هناك شيئاً يمكنني فعله حيال ذلك |
Ve benim bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ولا شيء يمكنني فعله حيال الأمر |
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما يمكنني فعله حيال ذلك |
- Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | -لا يوجد ما يمكنني فعله حيال ذلك . |
Bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yok. | Open Subtitles | هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك. |
Bana eğil diyecekler, benim sıkı götümü fena bir şekilde sikecekler ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok! | Open Subtitles | انهم ستعمل ينحني لي أكثر واللعنة مؤخرتي ضيق قليلا، وليس هناك شيء يمكنني القيام به حيال ذلك! |
Bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله حيال ذلك |
- Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok, değil mi? | Open Subtitles | -لا يوجد شيئًا أفعله حيال ذلك، صحيح؟ |
Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أذيتُ من هم حولي، وما بيدي حيلة حيال ذلك |