Warren bir kez daha Korelilerin Asya'nın yahudileri olduğunu kanıtladın. | Open Subtitles | وارن مرة أخرى تثبت لي أن الكوريين هم اليهود الآسيوية |
Evet, Kuzey Korelilerin 6-7 ay beklemeyi sorun etmeyeceğine eminim. | Open Subtitles | نعم ، أنا واثق أن الكوريين الشماليين لا يمانعون في الإنتظار ستة أو سبعة أشهر |
Bana Kuzey Korelilerin boynuzlu canavarlar olduğu söylenmişti. | Open Subtitles | .. لقد قُيل لي أن الكوريين الشماليين وحوش لديها قرون |
C/A uçağı Kuzey Korelilerin kasıtlı indirdiğini bildirdi. | Open Subtitles | تقول وكالة الإستخبارات المركزية إن الطائرة سقطت نتيجة اعتداء إرهابى متعمد و غير مبرر من قبل كوريا الشمالية |
Acı çeken ve küçük düşürülen Kuzey Korelilerin hatırı için Robin. | Open Subtitles | من أجل الإهانة والمعاناة لشعب كوريا الشمالية يا روبن |
Orada, donmuş nehrin ortasında, Kuzey Korelilerin özgürlükleri için verdikleri mücadele uğruna katlanmak zorunda kaldıkları soğuk havayı ve zorlu koşulları filme alıyorduk. | TED | عندما كنا في منتصف النهر المتجمد، كنا نصور فيلمًا عن ظروف الطقس البارد والظروف البيئية التي يواجهها الكوريون الشماليون عند السعي وراء حريتهم. |
Korelilerin buradaki ve yurtdışındaki bilinen ortaklıklarına bakıyorum. | Open Subtitles | أبحث بشأن مُساعدين معروفين للكوريين هُنا وبالخارج |
Kuzey Korelilerin ülkelerinin dışına çıkmalarına izin verilmiyor. | Open Subtitles | الكوريين الشماليين لا يسمح لهم بمغادرة بلدهم |
Tüm Korelilerin gücünü yemeklerinden aldıklarını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | كل الكوريين يعيشون على القوة التي يكتسبونها من الطعام ألا تعتقدين ذلك ؟ من الطعام الكوري ؟ |
Onlardan kurabiye yapacaktım ama şimdi, birinin Korelilerin marketine gidip, biraz daha alması lazım. | Open Subtitles | كنت سأعد كعك به لاحقًا، ولكن الآن سيضطر أحدنا الذهاب إلى الكوريين ليشتري بعضًا منه. |
Korelilerin de böyle konuştuğuna dair duyumlar aldım. | Open Subtitles | هُناك من يوقل أن الكوريين يريدوا نفس الشئ. |
Korelilerin öldürdüğü ataların için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف بشأن والدك الكوريين من قتلوه |
Korelilerin öldürdüğü deden için üzgünüm. | Open Subtitles | أسف بشأن والدك الكوريين من قتلوه |
Korelilerin üzerinde denemekle suçlandık. | Open Subtitles | اتُّهمنا باستعمالها على الكوريين. |
İşin özü şu ki o Korelilerin işimizi çalmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | المقصد هنا هو اننا لا يمكن ان نسمح لهؤلاء الكوريين بسرقة إعصارنا! |
Kuzey Korelilerin Amerika'yı sahte dolarlarla dolandırmasına yardım etmenin yanında benim bildiğim kadarıyla en az 50 kişinin ölümünden sorumlu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّ مُساعدة الكوريين الشماليين , بإغراق الولايات المتحدة بالنقود المزيفة لقد كان ذلك الشخص مسؤولاً على الأقل عن 50 عمليّة أعرف أنا عنها |
Bir fizik danışmanı olarak, teknik olarak, Korelilerin tek taraflı olarak güvenli ilan ettiği bir mobil silaha el koyuyoruz. | Open Subtitles | بصفتي مستشارًا فيزيائيًا، عمليًا، نحن نحتجز سلاحًا محمولاً قد أعلنت كوريا على أنهُ آمن من جانب واحد. |
Ülkeye giriş yapmadıysa Kuzey Korelilerin çıkmasına nasıl izin verecekler, anlamadım. | Open Subtitles | لا أرى كيف ستسمح لها (كوريا الشمالية) بالخروج من بلادهم إذا لم تدخل إليها أبداً |
Hepimiz, gelecek yirmi yılı geçirmek üzere Kuzey Korelilerin işçi kampına sürükleniriz. | Open Subtitles | سنجرّ إلى معسكر تعذيب (كوريا الشمالية) للسنوات الـ 20 القادمة |
Bu Güney Korelilerin anlaşmayla ilgili istihbaratını açıklıyor. | Open Subtitles | ذلك يُفسّر كيف الكوريون الجنوبيون عرفوا بشأن الصفقة. |
Hoş bir durum değil, Korelilerin bu teknoloj iye sahip olması. | Open Subtitles | يا للعجب! ليست بالفكرة السارة أن يملك الكوريون تلك التقنية |
Budd Kuzey Korelilerin yaptığına inanmamızı istedi. | Open Subtitles | بود أراد منا تصديق أن الكوريون هم السبب |
Garson kadın Güney Korelilerin muhbiriydi. | Open Subtitles | النادلة كانت مخبرة للكوريين الجنوبيين. |