Burada olduğunu biliyorum, ve benden korkmadığını da... ama yüzünü göremiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك هنا وأعلم أنك لست خائفا مني ولكني لا أستطيع أن أرى وجهك |
Fry'a küçük kirli işlerden korkmadığını gösterecek. | Open Subtitles | ذلك سيري فراي أنك لست خائفا من القيام ببعض الاعمال القذرة |
Bu da maskesini çıkardı ve korkmadığını söyledi. "Bu lanet maskeyi takmak zorunda değilim" dedi. | Open Subtitles | وضعونا جميعاً في مكتب لفترة و قام هذا الرجل بنزع قناعه و بدأ يتحدث و كأنه ليس خائفاً |
Bana dürüstçe söyleyebilir misin kaygılanmadığını ya da korkmadığını ki bu suçluluk duygusu... | Open Subtitles | أيمكنك بصراحة أن تخبرني بأنك لست قلق بأنك لست خائف من أن شعورك بالذنب ...سيقودك إلى |
Küçük, hoş planlarını bozmak için geleceğimden korkmadığını söyle bana. | Open Subtitles | أخبريني أنك لست خائفة من مجيئي وأهيج سلة تفاحك |
Ailenden korkmadığını söyledin, taşın o zaman, haydi! | Open Subtitles | .تقولين لستِ خائفة من والديك هيا , إنتقلى |
Senin hiçbir şeyden korkmadığını sanıyordum. Her zaman yeni bir macera arardın. | Open Subtitles | خلتكَ لا تخشى أيّ شيء وفي بحث دائم عن مغامرة جديدة |
Hadi çiçeğim, esrar al. Bize korkmadığını göster. | Open Subtitles | هيا يا مدللي, خذ لك رشفة أرنا أنك لست خائفا |
Kazanmak zorunda değilsin, sadece oradakilere karşılık vermekten korkmadığını göstereceksin. | Open Subtitles | لا تحتاج للفوز، ولكن عليك أن تظهر هؤلاء الرجال... أنك لست خائفا للقتال مرة أخرى. |
- Richard benden korkmadığını söyledi. | Open Subtitles | -ريتشارد) اخبرني لتوه ) انك لست خائفا مني |
- Ben korkmadığını biliyorum. | Open Subtitles | - أعرف أنك لست خائفا |
Bu yüzden beni görmeye geldi, korkmadığını göstermek için. | Open Subtitles | لهذا السبب جاء لرؤيتي، ليُريني أنّه ليس خائفاً. |
Zuko hakaret ettiği yaşlı generale gözlerini dikti ve korkmadığını ilan etti. | Open Subtitles | نظر (زوكو) إلى الجنرال الذي قد أهانه و أعلن أنه ليس خائفاً |
Geçen sefer korkmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | آخر مرة ، قلت أنك لست خائف |
Bana korkmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنت لست خائف. |
Gözlerini kapat ve korkmadığını söyle. | Open Subtitles | أغمضي عينيكِ و قولي لنفسكِ إنّكِ لستِ خائفة |
korkmadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | أحتاج أن أعرف أنّكِ لستِ خائفة |
Ama Canavar'dan korkmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لكنك قلت انك لا تخشى هذا الوحش. |
Ölmekten korkmadığını söylememiş miydin? | Open Subtitles | سأذكرك بأنك قلت بأنك لا تخشى الموت |