korkmuş ve değersizler, ayrıca önceden oldu. | Open Subtitles | من منظمة حماس خائفة و عديمة الفائدة وهذا من قبل أن يحدث أي من هذا |
korkmuş ve şokta, ama doktorlar iyi olacağını söylüyor. | Open Subtitles | انها خائفة و مصدومة لكن الأطباء يقولون أنها بخير |
Sarah, çok korkmuş ve mutsuz olmuş bir kızın sorusuna basitçe ve dürüstçe bir cevap verdim. | Open Subtitles | "سارة" لقد قمت بالإجابة ببساطة و بصدق على سؤال سألتني اياه فتاة خائفة و منزعجة جداً |
İnsanlar korkmuş ve üzgün durumda. | Open Subtitles | الناس خائفون و حزينون. |
korkmuş ve masum bir adam kovalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmalısınız. | Open Subtitles | لأن هنالك رجل بريء وخائف تتم مطاردته، عليكم فعل شيء بشأن ذلك |
Phoebe, tek başına ve o korkmuş, ve o kim unutulur. | Open Subtitles | فيبي ، إنه وحيج ، و هو خائف و قد نسي من هو |
korkmuş ve suçlu hissetmeni anlıyorum. | Open Subtitles | افهم أنك خائفة و تشعرين بالذنب |
Dışarıda bir yerlerde korkmuş ve acıkmış... | Open Subtitles | هي في الخارج في مكان ما ...خائفة و جائعة |
Eh, o korkmuş ve oldukça kararlıdır. | Open Subtitles | حسناً، ربما تكون خائفة و لها طريقتها |
korkmuş ve aklı karışmış küçük bir kızdı. | Open Subtitles | لقد كانت فتاة صغيرة خائفة و الخلط. |
Ve o zaman çok korkmuş ve ufak gözüküyor. | Open Subtitles | ثم تبدو خائفة و مرعوبة |
Anne korkmuş ve kafası karışmış. | Open Subtitles | الأم خائفة و مرتبكة |
Küçük bir kız korkmuş ve acılar içindeydi. | Open Subtitles | ...فتاة صغيرة خائفة و تتألم |
Küçük bir kız korkmuş ve acılar içindeydi. | Open Subtitles | ...فتاة صغيرة خائفة و تتألم |
Rosie korkmuş ve yalnızmış. | Open Subtitles | (روزي) خائفة و وحيّدة. |
Halkımız korkmuş ve kafası karışık durumda, Sophia. Daha önce hiç liderlik mücadelesi görmediler. | Open Subtitles | قومنا خائفون و مرتبكون يا (صوفيا) فلم يشهدوا تنازعاً على القيادة من قبل |
Hayatımın aşkı orada korkmuş ve yalnız kalmış haldeyken sen burada boş boş konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تثرثر هنا عن لا شيء بينما حب حياتي هناك وحيد وخائف. |
Evimi kaybettiğimde çok korkmuş ve çok yalnızdım. | Open Subtitles | ولكن عندما فقدت منزلي كنت وحيداً وخائف |
Muhtemelen kaybolmuş, korkmuş ve kafası karışmıştır. | Open Subtitles | من المحتمل أنهُ تائه وخائف ومرتبك |
Eğer dindar, korkmuş ve şeytanlar seni takip ediyor olsaydı nereye giderdin? | Open Subtitles | , لو أنك متدين و خائف و هناك شياطين تطادرك إلى أين ستذهب للشعور بالأمان؟ |