Aktör olmak için işimi bırakarak korkunç bir hata mı yapıyorum? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنني أصنع خطأ فظيع بإستقالتي من وظيفتي لأصبح ممثلاً؟ |
Bence geri dönüşü olmayan, sorumsuz, korkunç bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | ارى انك تقومي بخطأ فادح. لا رجعة منه وغير مسؤول... |
- Oğlun korkunç bir hata yaptı ve acele etmezsen bunu hayatıyla ödeyecek. | Open Subtitles | ولدك قام بخطأ كبير وكلما تأخرت، سيدفع ثمن هذا من حياته |
Ve seni korkunç bir hata yaparken görmek istemiyoruz. | Open Subtitles | ولا نريد أن نراك تصنع خطأ رهيب |
Ama bu kadına koşman hayatın boyunca pişmanlık duyacağın korkunç bir hata. | Open Subtitles | لكن الإسراع بالإنتقال مع هذه المرأة خطأ فادحا ستندم عليه لبقية حياتك |
Bu korkunç bir hata. Birinci sınıf yer ayırtmıştım! | Open Subtitles | هذه غلطة كبيرة أنا أطالب بالدفاع عن نفسي |
Bu korkunç bir hata. | Open Subtitles | أنه خطأ فضيع! |
korkunç bir hata yaptım! Ötenazi şu anda büyük önem taşıyor! | Open Subtitles | لقد اقترفت خطأ فظيعاً سألغي قرار عدم الإنعاش لأن الحياة ثمينة |
Ama hala bazen hayatımla korkunç bir hata yaptığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن مازال هناك أوقات أشعر فيها أني أخطأت خطأ كبير في حياتي |
Tamam, bakın. korkunç bir hata yaptım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد اقترفت خطأ مريع |
İki ay önce korkunç bir hata yapmıştım. | Open Subtitles | كما تعلم, قبل عدة أشهر قمتُ بارتكاب خطأً فظيعاً. |
Sana korkunç bir hata yaptığımı ama durumu düzelteceğimi söylesem? | Open Subtitles | ماذا إذا أخبرتك بأني اقترفت خطئاً فادحاً ولكني سأكفّر عن ذلك |
Ama şimdi İngilizler korkunç bir hata yapmıştı ahlaki değerleri bir kenara atmış, ve Paskalya İsyanını İrlanda'nın özgürlüğü olayına çevirmişlerdi. | Open Subtitles | ولكن البريطانيين، ارتكبوا خطأ فظيع.. أطاح بسلطتهم الأخلاقية وحول انتفاضة عيد الفصح.. الى حدث يمثل الدولة الأيرلندية.. |
Sadece arkadaşımın korkunç bir hata yaptığını görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد رؤية صديقى يخطأ خطأ فظيع |
Asla böyle korkunç bir hata yapmaz. | Open Subtitles | لم تكن لتقوم بخطأ فادح مثل هذا قط |
korkunç bir hata yapmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن ادعك تقوم بخطأ فادح |
Dostun ve iş arkadaşın olarak, korkunç bir hata yaptığını söylemeye kendimi mecbur hissediyorum. | Open Subtitles | اذن, كدصيقك او كزميل لك,انا اشعر... فمن واجبى ان اخبرك ان تقوم بخطأ كبير. |
Beni dinleyin, hepiniz korkunç bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | إستمعوا لي , كلكم ترتكبون خطأ رهيب الآن |
Yeni yayın saatini duydum. korkunç bir hata yapıyorlar. | Open Subtitles | سمعت عن الموعد الجديد لبرنامجك أظنهم ارتكبوا خطأ فادحا |
Lila'yı Rebecca'nın öldürmüş olabileceğini yani kocasına yaptığımız şeyin korkunç bir hata olduğunu mu? | Open Subtitles | مما يعني أن ما فعلناه لزوجها كان غلطة كبيرة ؟ |
Bu korkunç bir hata. | Open Subtitles | أنه خطأ فضيع! |
korkunç bir hata yaptın. Ve bedelini Claire hayatıyla ödedi. | Open Subtitles | لقد ارتكبْتَ خطأ فظيعاً ودفعت عميلتك حياتها ثمناً له |
Yani bana içki içirip ne kadar korkunç bir hata yaptığıma mı ikna edeceksin? | Open Subtitles | إذاً ستمطرني بالأشربة وتقنعني ما أقترف من خطأ كبير |
Hepsi korkunç bir hata. | Open Subtitles | الامر مجرد خطأ مريع |
korkunç bir hata yapıyorsunuz. Söz konusu olan şey çok mühim. | Open Subtitles | أنتِ تقترفين خطأً فظيعاً فهناك الكثير على المحكّ |
Ertesi sabah Kiros, korkunç bir hata yaptığının farkına vardı. | Open Subtitles | (في الصباح التالي أدرك (كورش أنه قد ارتكب خطئاً فادحاً |
Mantıklı insan bir an gelir ve tükürdüğünü yalayıp korkunç bir hata yaptığını kabullenir. | Open Subtitles | الآن، هناك وجهة نظر عندما ياتي رجلا موضوعيا ويتجاوز كبرياءه ويعترف بأنه ارتكب خطأ فظيعا |
Bunun korkunç bir hata olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها مجرد شائعة رغم أنني لا أريد أن أجرحه |
Sanırım korkunç bir hata yaptım. Onun Toby gibi olacağını zannetmiştim. | Open Subtitles | لقد قمت بخطأ شنيع لقد ظننت انة سوف يكون مثل توبى |