Çocuktum, yalnızdım, ölmekten korkuyordum. Ve sen kendini kurtarmak için kaçtın. | Open Subtitles | لقد كنت طفلة وحيدة خائفة على حياتي وأنت هربتي لتنقذي حياتكِ. |
Kendimden emin gözüksem de korkuyordum. | TED | و بالرغم أني أمثل الثقة، لقد كنت خائفة. |
Ben iki kere girmiştim ve öleceğim için dehşet içinde korkuyordum. | TED | فقد كان محكوماً علي بالإعدام مرتين، وكنت خائفاً جداً من الموت. |
Haklı olup olmadığımı merek ediyordım, ve korkuyordum çünkü ölmek istemiyordum. | Open Subtitles | تسائلت إذا كنت محق وأنا كنت خائف لأنني لا أريد الموت |
Bastırılmış bir yanımın kontrolden çıkmasından sonsuza kadar onun kokusunun şaşırtıcı öfkesinde hapsolmaktan korkuyordum. | TED | كنت خائفا بعض الجزء المكبوت من نفسي سيخرج عن السيطرة, وسأصبح محاصرا للأبد بصدمة هيجان رائحتها الكريهة |
Hüküm vermekten korkuyordum çünkü bu kızla aynı bakışı desteklemeseydim, ne olacağını bilmiyordum. | TED | خشيت أن أحكم فأنا لم أعرف كيف سيبدو الأمر إن لم أدعم رأي هذه الفتاة. |
Tüm bu zaman şehirde yaşıyordum, çünkü, doğrusu, ağaçlardan korkuyordum. | TED | كل هذا الوقت كنت أعيش في المدينة ، لأنه ، لأكون صادقة ، كنت خائفة من الأشجار. |
Bu yüzden, mülakata gidip artık hiç var olmayan bir şirket hakkında konuşmaktan korkuyordum. | TED | كنت خائفة من الذهاب لمقابلة عمل والبدء بالحديث عن شركة لم تعد موجودة بعد الآن. |
Haberleri açıp dinlemekten, korkunç ebeveyn ya da iğrenç insan diye seslenildiğimi duymaktan korkuyordum. | TED | كنت خائفة من مشاهدة الأخبار، خائفة أن أسمع نفسي قد لُقبتُ بالأم الفظيعة أو الشخص المثير للاشمئزاز. |
Caddeleri boşaltın lütfen. Gitmiş olmandan korkuyordum. Hava akını. | Open Subtitles | كنت خائفة ان تذهب بسبب الغارة الجوية كنت سأنتظرك ايضا |
Olay şu ki, bir şey var, sana söylemekten korkuyordum. | Open Subtitles | الأمر هو هناك شىء 000 كنت خائفاً من إخباركِ به |
- Birilerinin öfkeyle, kapımı açmasından korkuyordum. | Open Subtitles | كنت خائفاً من أن شخصاً سيفتح أو سيغلق الباب بعنف. |
Bu akşamın boşa gitmesinden korkuyordum ben de. | Open Subtitles | كنت خائفاً من أن يكون هذا المساء خسارة فادحة. |
Bana bakınca, korku ve utancın ötesini... gerçeğin ta kendisini göreceğinden korkuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت خائف أن ينظر بداخلى ماضي الخوف والخزي الى خلال الحقيقة |
Ama korkuyordum, o varoluş asansörüne binip dedemi görmeye gitmek, uyurken boşluk tarafından yutulmaktan kulağa daha hoş geliyordu.. | TED | لكنني كنت خائف. وفكرة أخذ ذلك المصعد الكوني لرؤية جدي كانت أفضل بكثير من أن يبتلعني العدم عندما أخلد للنوم. |
Oraya varana kadar sağ kalamayacak diye korkuyordum. | Open Subtitles | أنا كنت خائف هي لا تدوم طويلة بما فيه الكفاية أن يصبح هنا. |
O gece eve gittim ve pasaportumla beraber uyudum çünkü birinin onu çalabileceğinden korkuyordum. | TED | ذهبت إلى البيت في تلك الليلة، ونمت رفقة جواز سفري، لأنني كنت خائفا أن يسرقه شخص ما. |
- Karımı 52 parçaya böldüm. - Bunu söylemenden korkuyordum. | Open Subtitles | ـ لقد قمت بتقطيع زوجتي إلى 52 قطعة ـ أنا خشيت أن تقول ذلك |
Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyorum. İşte bunun olmasından korkuyordum. | Open Subtitles | لا أتذكّر أيّ شيءٍ مِنْ ليلة أمس و هذا ما كنتُ أخشاه بالضبط |
Bu şekilde çalışırken güvenme becerimi kaybetmekten korkuyordum ama ölümlerini görmeden kimseye bakamadığımı fark ettim. | Open Subtitles | في مجال العمل هذا كنت اخشى فقدان القدرة على الثقة و لكنني ادركت انه لا يمكنني النظر لاحد |
Senin yerde kalmanı önermiştim. Birilerinin zarar görmesinden korkuyordum. | Open Subtitles | وإقترحت أن يبقوك على الأرض خفت أن يصاب أحداً |
Böylesi bir korkak olduğuma inanamıyorum, ...sessiz kaldım çünkü korkuyordum. | Open Subtitles | لا أصدق أننى كنت جبانه بقيت صامته لأننى كنت خائفه |
Senin gerçek olamayacak kadar iyi olduğuna ve benim senin gibi bu kadar iyi, güzel ve sevgili birini hak etmediğimden korkuyordum ama en sevdiğim insanlarla çevrili haldeyiz ve senin karın olmaktan çok gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لقد كنتُ خائفةً لأنك أكثر صدقاً وطيبةً وأنني قد لا أستحق شخصاً مثلك طاهر للغاية، و رائع، و أكثر عطفاً |
Binayı yakmandan korkuyordum. | Open Subtitles | كانت موقداً صغيراً في الواقع، لكنّي خشيتُ أن تحرقي المبنى. |
Kuzey Kore'de düşünmekten bile korkuyordum. | TED | حتى أنني كنتُ أخشى التفكير في كوريا الشمالية. |
Ben de tam olarak bunun asla gerçekleşmeyecek olmasından korkuyordum. | Open Subtitles | و هذا بالضبط السبب لماذا خفتُ ألا يحدثَ هذا أبدًا |
Senin çılgın bir katil veya başka bir şey olmandan korkuyordum. | Open Subtitles | كنت قلقة أنك ستكون قاتلاً مجنوناً أو شيئاً من هذا القبيل |
Bana karşı ihtiyatlı olmanızdan korkuyordum bana bir erkek avcısı gözüyle bakıyor olabilirdiniz. | Open Subtitles | كنت أخشى أن تكون حذراً منى و ربما كنت تعتبرنى منقبة عن الذهب |