Ama kapıda bir koruma büyüsü var. Açmak tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | لكنْ هناك تعويذة حماية على الباب وقد يكون فتحه خطيراً |
Ama koruma büyüsü vardı. Onu vurmayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | لكن هناك تعويذة حماية أنا، أنا علمت أنها لم تكن لتصيبها |
Burada güvende olabilmek için vampirlere karşı koruma büyüsü yapmamız gerek. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتلو تعويذة حماية ضد مصاصي الدماء، حتى نكون بأمان هنا. |
Anlaşılan kötülüğü dışarıda tutmak için yaptığım koruma büyüsü içeride de tutuyor. | Open Subtitles | يبدو أن تعويذة الحماية أبقت الشر بالداخل بدلاً من منعه من الدخول |
- Ne işe yaramış be? - Barda sana yaptığım koruma büyüsü. | Open Subtitles | تعويذة الحماية التي ألقيتها عليك داخل الحانة |
koruma büyüsü. Tüm kalenin çevresini büyüyle sarılmış. | Open Subtitles | إنّها تعويذة حماية والقلعة بأكملها محاطة بها |
Kalbime uzun yıllar önce koruma büyüsü yapmıştım. | Open Subtitles | وقد ألقيت تعويذة حماية على قلبي منذ دهور |
Bu kepçe ve kazanda özel bir koruma büyüsü var. | Open Subtitles | المغرفة والقِدر عليهما تعويذة حماية خاصّة |
Midye kaplı bu gemiye bir koruma büyüsü yaptım, | Open Subtitles | ألقيت تعويذة حماية على هذا الركام الشبيه بالإوزّة البحريّة |
Storybrooke'tan ayrılmak mı istiyorsun? Kasabayı çevreleyen küçük sinir bozucu... bir koruma büyüsü var. | Open Subtitles | المشكلة هي وجود تعويذة حماية مزعجة تطوّق البلدة |
- Kılıç masada. - Dokunma. koruma büyüsü olabilir. | Open Subtitles | السيف على الطاولة - لا تلمسه، قد تكون عليه تعويذة حماية - |
- Kız kardeşim binaya koruma büyüsü yapmış. | Open Subtitles | ألقت أختي تعويذة حماية على البناء |
Ben, eve ve mahzene koruma büyüsü yapacağım ve bu arada sen de tüyü bulmaya çalışırsın. | Open Subtitles | سألقي تعويذة حماية حول المنزل وعلى القبو... وبوسعك أنتِ أنْ تجدي الريشة |
Sadece bir aptal Mikaelson partisine koruma büyüsü olmadan katılır. | Open Subtitles | الأحمق فقط من يحضر حفلًا لآل (مايكلسون) بلا تعويذة حماية. |
Scott'ın kapısının üstünde koruma büyüsü vardı. | Open Subtitles | (حسناً, كان هناك تعويذة حماية علي باب (سكوت |
koruma büyüsü yapmıştım ve gerçekten işe yaradı. | Open Subtitles | لقد أطلقت، تعويذة الحماية ونجحت تماماً |
Görüyorsunuz, yaptığım koruma büyüsü bu kızlar için harika işler başardı. | Open Subtitles | كما ترى، إنّ " تعويذة الحماية " التي أطلقتها عملت بشكل جيّد ورائع مع الفتيات |
koruma büyüsü en güçlü savunma silahımız. | Open Subtitles | تعويذة الحماية تلك هي دفاعنا الأقوى. |
koruma büyüsü işe yaradı mı? | Open Subtitles | هل أعطت تعويذة الحماية مفعولاً؟ |
koruma büyüsü hala çalışıyor. Yani Storybrooke'dan ayrılamazlar. | Open Subtitles | ما تزال تعويذة الحماية قائمة لذا لا يستطيعان مغادرة "ستوري بروك" |
Regina'nın koruma büyüsü bana engel olabilir ama normal bir hırsızı hesaba katmaz. | Open Subtitles | تعويذة الحماية الخاصّة بـ(ريجينا) قد تبقيني في الخارج لكنّها لا تفلح مع لصّ عاديّ |