| Bunu Kosova'dan ayrıldıktan sonra fark ettim. | TED | هذا ما اكتشفته بعدما غادرت كوزوفو. |
| Savaş sonrası Kosova çok ilginç bir yerdi çünkü savaş yeniden baş göstermesin diye NATO birlikleri ordaydı. | TED | كوزوفو بعد الحرب كانت مكاناً مشوقاً جداً لأن قوات حلف ال(ناتو) كانت هناك، غالباً للتأكد من عدم إندلاع الحرب مرة أخرى. |
| Kosova dilinde ustalaşmak oldukça zordur, tamam mı? | Open Subtitles | تَرى، كوسوف اللغة جداً صعب لإتْقان، نعم؟ |
| Sadece Kosova'daki durumu merak ettim. | Open Subtitles | "ينتابني الفضول حول الوضع بـ "كوسوف |
| Kosova Savaşı'ndan önceydi, yani 98, 99 yılları. | Open Subtitles | وقبل (كوسفو) ,لذا عام 98 , 99 |
| Kosova'nın sınırları kapatmaya hazırlandığı söylentileri. | Open Subtitles | كوسفو) تستعد لغلق حدودها) |
| Ve 1999'da, Kosova'da geri dönen mültecilerin iskan sorununa cevap vererek basladik | TED | وفي عام 1999، بدأنا بالتجاوب مع مشكلة الإسكان للاجئين العائدين إلى كوسوفو |
| İkincisi, Batılıların Kosova'nın bağımsızlığını desteklemesinin uluslararası diplomasi çabalarına daha baştan ket vurması. | TED | والثاني الجهود الدبلوماسية التي كانت هزيلة منذ البداية والتي تم تحجيمها بسبب عدم دعم استقلال كوسوفو |
| Kosova'daydım. Bu şekilde sona erdi. | Open Subtitles | (كنتُ في (كوزوفو وبقيتُ هناك حتى انتهت الحرب |
| Petrovic'in Kosova'da ailene yaptığı şeyi bildiğin için seni öldürecekti. | Open Subtitles | لقد كان سيقتُلكِ لمعرفتكِ بما فعله .(بيتروفيتش) إلى عائلتكِ في (كوزوفو) |
| Kosova mı? | Open Subtitles | كوزوفو)؟ |
| Hayır, sana Kosova'da olanları bir bir anlattım. | Open Subtitles | لقد اخبرت بما حدث "في "كوسوف |
| İki üç sene önce ilk defa İsviçre’de yaşayan orta halli bir Kosova göçmeni aileden şöyle bir hikâye duydum: | TED | ولقد سمعت هذه القصة لأول مرة قبل عدة سنوات من أسرة متواضعة جداً لمهاجرين من كوسوفو في سويسرا. |
| 2004 Mart ayında, tüm Kosova bölgesinde dehşet verici isyanlar vardı. | TED | في مارس عام 2004 ، حدثت أعمال شغب فظيعة في كل إقليم كوسوفو كما كان يسمى. |