"kovasını" - Traduction Turc en Arabe

• دلو
• سطل

Baba! Büyükbabamın aldığı kum kovasını gösterebilir miyim?
اوه ,ابي هل يمكنني ان أُريك دلو الرمل الجديد الذي احظره لي جدي؟

Herhâlde bez kovasını temizlemişlerdir.
على الاغلب استخدمت لازالة دلو الحفاضات

Büyükannemin bana aldığı kum kovasını unutuyordum az daha!
كدت ان انسى دلو الرمل الذي جلبه جدي

Yangın söndürme kovasını!
دلو إِشعال النيران دلو إِشعال النيران

Bu neden Bill'in kapıdan girer girmez yaptığı ilk şeyin bebek bezi kovasını çıkarmak olduğunu açıklıyor.
وهو ما يفسر لحظة دخول بيل، إنّ أوّل شيء يفعله هو إخراج سطل الحفاضات.

İhtiyaç kovasını unutabilirsin artık hanımefendi.
أيتها السيدة يمكنك أن تنسي دلو حمامك

Eğer kasetlerimi almak için hemen ararsanız, size bu hayatta kalma başlangıç kovasını da vereceğim.
"لذا إن اتصلتم الآن لنيل شرائطي" "سأقدم دلو استهلال النجاة هذا"

- O da ne? - Sidik kovasını kafana ister misin?
-هل تريد أن أضع دلو التبول على رأسك؟

Et kovasını açın.
إفتح دلو اللّحم

Bir buz kovasını doldurmak ne kadar zor?
ما مدى صعوبة ملء دلو من الثلج

Sen temizlik kovasını bile taşıyamazsın.
أرجوك، أنت لا تستطيع حمل دلو

Ringi kurdum, bağış kovasını çıkardım ve Hoppy'nin eldivenlerini bağladım. Yapmamı istediğin başka bir şey var mı?
أنشأت الجرس , وضعت دلو التبرعات مكانه وأحكمت رباط قفازات (هوبي). هل من شي أخر تريد مني عمله ؟

Ama Evan'ın yanına geri dönmeliyim çünkü kusmuk kovasını almak benim görevim.
(ولكن علي العوده الي ( إيفان لأنني كنت في مهمة للحصول علي دلو ليتقيأ فيه

Bira kovasını unutmayın.
لا تنسوا دلو الجعة.

Yem kovasını getir.
أحضري دلو الفضلات.

Edith'e; ne olursa olsun bu insanların önünde tuvalet kovasını kullanmayacağımı söyledim.
وأنا أخبرت "إيديث" أنا لن أستعمل أبداً سطل الإستعمال الصحي أمام هؤلاء الناس مهما يحدث لي

Buz kovasını jakuzinin orada bırakan da Claire'miş demek. Temizlikçiye bir mektup yazarım.
(كلير) من الممكن انها نست سطل الثلج بجانب الجاكوزي ايضا