Kral'ın piçi ki kendisi beni, boğulan oğlu kadar çok seviyor. | Open Subtitles | ، الإبن الغير شرعي للملك الذي يحبّه بقدر إبنه الذي غرق |
Kral'ın baş danışmanı olarak, fark etmemelerini sağlamak benim görevim. | Open Subtitles | كُمستشار للملك مِن واجبي ان اؤكد انهم لن يُلاحظوا غيابك |
Papa'ya kendi adına hareket etmesi ve Kral'ın Katherine ile evlenmesini onaylaması için İngiltere'ye bir delege göndermesini isteyeceğiz. | Open Subtitles | سنطلب من الملك أن يرسل مبعوثه للتحدث عنه ويحكم هنا في انجلترا، خلال بقاء زواج الملك من كاثرين قائماً. |
Tanrı'ya şükürler olsun, sonunda vicdanı, Kral'ın davasını haksız buldu. | Open Subtitles | أشكَر الله لأن ضمِيره أخَيراً دفعَه لِلإدانَه المَلِك لاءم فحَسب |
Çin'de Kral'ın mezarını kazdığım zaman, kanalizasyon patladı ve ben neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | عندما حفرت قبر الملك في الصين, المجارير السفلية انفجرت و كدت اموت. |
Öldüğünde, Kral'ın seni gerçekten ordunun başına getireceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا أن الملك يريدك قائدا للجيش عندما يرحل؟ |
Kral'ın yeni bir metrese ihtiyacı olacak. Elbette siz Kral'ı seviyorsunuz. | Open Subtitles | وهكذا سيتوجب على الملك الحصول على محظية جديدة، وأنتِ تحبينه بالطبع |
Kral'ın yeni Başbakan'ı Clement Attlee. | Open Subtitles | كان رئيس الوزراء الجديد للملك هو كليمنت أتلي |
Ama Kral'ın iyiliği için Cambria'ya gidip buna engel olmalısın. | Open Subtitles | لكن بسبب ما نكنه كلانا من حب للملك يجب أن يكون عملك في كامبريا معيقاً قدر الإمكان |
Hepimiz Kral'ın çıkarına çalışıyoruz değil mi? | Open Subtitles | ونحن نسعى للحفاظ على المصالح المالية للملك,أليس كذلك؟ |
Üstadım, Kral'a sadık olduğunuzu beyan ediyorsunuz ama davranışlarınızla Kral'ın egemenliğine meydan okuyup onu inkâr ediyorsunuz. | Open Subtitles | سيد اسك ـتدعى أنك أحد الرعيه المخلصين للملك لكن أعمالك تتحدّى وتنكر سيادة الملك |
Yani diyorsunuz ki kilisenin gerçek amacı, Kral'ın gücüne el koyup onun itibarını zedelemek. | Open Subtitles | لا, تبدو أنك تقترح أن الهدف الحقيقي لدار العباده هو الاستيلاء عل كل السلطة, السيادة, الطاعة من الملك |
Senin de bildiğin gibi, Kardinal'in isteği eşittir Kral'ın isteği. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أن الدعوة من الكاردينال بمثابة الدعوة من الملك |
Kral'ın izni olmadan pazarı işletmen yasaklandı. | Open Subtitles | إنه من الممنوع تشغيل سوقِ من دون ترخيص من الملك |
Eğer Kral'ın metresi, benim için Kral'a aracılık edecekse o zaman minnettar kalırım. | Open Subtitles | ولكِن إذَا كَانت عشِيقَة الملِك سَوف تَتوسَط لمصلحَتي لدَى المَلِك عِندئِذ سَأكِون ممُتَنه |
Kral'ın ölüler dünyasına iniş yolculuğunu anlatıyordu. | Open Subtitles | يوضح هبوط الملك في رحلته الى عالم الاموات |
Yeni İmparatorluk elçisinin bana söylediğine göre, Antwerp ve diğer yabancı ülkelerde Kral'ın yeni bir eş aradığını konuşuyorlarmış. | Open Subtitles | السفير الإمبراطوري الجديد أخبرني أنه في انتويرب وفي أماكن أخرى أجنبية بأنهم يقولون أن الملك يبحث عن زوجة جديدة |
Kral'ın yeni bir metrese ihtiyacı olacak. Elbette siz Kral'ı seviyorsunuz. Kral o. | Open Subtitles | وهكذا سيتوجب على الملك الحصول على محظية جديدة، وأنتِ تحبينه بالطبع |
Kral'ın gözüne girmem gerekiyorsa, bunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | إذا كنت أريد التوود إلى الملك فيجب أن أتعلم |
Kral'ın ayrılmana izin vereceğini nereden biliyorsun, Jake? | Open Subtitles | من اين لك ان تعلم ان الملك سيدعك تخرج ، جاك |
Ya da Kral'ın muhasebe defterinin Robert Rogers'ın eline düşmesi doğru muydu? | Open Subtitles | ... أو .. أو أن أدعَ دفتر مالية الملك يقع في يدي (روبرت روجرز) ؟ |
Sözleriniz ve hareketlerinizle, Kral'ın sizi sevmesini sağlayıp, Francis Dereham ile olan sözünüzü gizleyerek, Kral'ın sizden doğması mümkün çocuklarının kanuni durumunu riske attınız. | Open Subtitles | مع عدة أشخاص لقد قدت الملك بالكلمات والايماءات ليحبك كما أن إخفاءك لعقدك مع فرنسيس ديرهام |
Kral'ın yokluğunda, sarayda çok fazla saldırı ve kötü niyetli işler oldu. | Open Subtitles | في غياب الملك كان هناك الكثير من الحقد والعنف في البلاط |
Ama zaten erkek kardeşiniz, bir zamanlar Kral'ın maiyetinde görevliydi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | غير ذلك, قام أخوك ذات مرة بالخدمة مع حاشية الملك كما أظن |