Şu anda kuşatma altındaki tek dükkân olduğumuzu söylemekte bir sakınca yok sanırım. | Open Subtitles | إنه من الأسلم قول أننا المتجر الوحيد على الجزيرة الموجود تحت الحصار الآن |
Bunlar kuşatma altındaki kentlerde açlık çeken ve yardım için Tanrıya yakaran halkın mektupları. | Open Subtitles | لدى رساله من مدن تحت الحصار يتضور اهلها جوعا يتضرعون للرب راكعين ليساعدهم |
kuşatma altındaki insanların arasındaki buzlar, aynı Londra'da olduğu gibi, eridi. | Open Subtitles | تحت الحصار تقلصت الفوارق بين الشعب مثلما تقلصت فـى (لنـدن) تحت وطـأة الغارات الجويه |