Ed, Kuşlar hakkında bilinebilecekleri bilebilirsin, ancak kadınlar konusundaki ilk şeyi bilmiyorsun, ve Lucky hakkındaki ilk şeyi de bilmiyorsun. | Open Subtitles | إد, ربما تعلم الكثير عن الطيور هناك ولكنك لا تعرف اول شئ عن النساء, ولا تعرف اول شئ عن لاكى |
Ama aslında Kuşlar hakkında yeterli bilgim yok. Benim hobim ölü hayvan doldurmaktır. | Open Subtitles | ولكني في الحقيقه لااعرف شئ عن الطيور ان هوايتي هي تحنيط الاشياء |
Peki yavru Kuşlar hakkında ne öğrenmiştik, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر ما الذي تعلمناه عن الطيور الصغير عندما تولد ؟ |
Kuşlar hakkında bir şey yazmıyor ama büyükbaban 1954 yılında bu saçmalama sorununun icabına bakmış. | Open Subtitles | لا يوجد شيء عن الطيور ولكن جدك اهتم بهذه المشاكل المبهمة بالعودة الى سنة 1954 |
Bir keresinde, abim dördüncü sınıftayken, ertesi güne teslim etmesi gereken ama daha başlamadığı, Kuşlar hakkında bir dönem ödevi vardı. | TED | عندما كان شقيقي الأكبر في الصف الرابع، كان لديه ورقة عمل فصلية عن الطيور عليه تقديمها في اليوم التالي، ولم يكن قد بدأ فيها. |
Sonraki yıl da Kuşlar hakkında her şey. | Open Subtitles | سيكون العام القادم عن الطيور فحسب |
Kuşlar hakkında söylediğim şeye inanmanın kolay olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه يصعُب تصديق ...ما أقوله عن الطيور |
Kuşlar hakkında bunca şeyi nasıl biliyorsun, Claire? | Open Subtitles | كيف أمكنكِ معرفة هذه المعلومات عن الطيور (كلير)؟ |
Kuşlar hakkında bu şeyleri nereden biliyorsun ki, Claire? | Open Subtitles | كيف تعرفين هذه الأمور عن الطيور يا (كلاير)؟ |
Ne Kuşlar hakkında saçma replikler. | Open Subtitles | ولا نصوص سخيفة عن الطيور. |
Bu kötü oldu. Demir Kuşlar hakkında bir hikâyeydi. | Open Subtitles | انها قصة عن الطيور الحديدية |
Kuşlar hakkında bir kitap demek istedim. | Open Subtitles | قصدت كتاب عن الطيور |