Sonra evine gittin ve bilgisayarından mail yolladın böylece kimse ortadan kayboluşu hakkında seninle ya da kulüple bağlantı kuramayacaktı. | Open Subtitles | وبعد ذلك ذهبت إلى منزله وأرسلت رسائل إلكترونيّة من حاسوبه، بحيث لا يُمكن لأحدٍ أن يربط إختفاؤه بالنادي أو بك. |
Yani kulüple ya da mafyayla ilgisi yok. | Open Subtitles | حسناً، هذه الاستمارة غير مرتبطة بالنادي أو بالعصابة |
kulüple birlikteyken çok farklı. | Open Subtitles | يكون شخصاً آخر عندما يكون مع رفاقه بالنادي |
Benim kulüple ilişkimi belgeleyen hiçbir dosya yoktu. | Open Subtitles | لم يجري أي توثيق عن إرتباطي بالنادي |
kulüple olan evlilik bağını gösterdim. | Open Subtitles | أشرت لهم على علاقة زوجك بالنادي |
kulüple ilgili bir mesele. | Open Subtitles | مجرد بعض الأمور المتعلّقة بالنادي |
Elbette kulüple ilgilenmeyi teklif ettiğin için de teşekkürler. | Open Subtitles | وعلى عرضك للإعتناء بالنادي |
kulüple olan ilişkisi. | Open Subtitles | علاقتها بالنادي |
kulüple ilgili bir şeydir muhtemelen. | Open Subtitles | على الارجح شيء متعلق بالنادي |
Eğer hapse girmek zorunda kalırsan Jax'in ve onun kulüple olan ilişkisinin, çocuklarına bir tehlike teşkil ettiğini göstermeliyiz. | Open Subtitles | إذا ارغمتي على دخول السجن يجب أن نؤسس قضية (أن (جاكس وصلاته بالنادي خطر على أولادك |
Bir kulüple anlaştığımı sanıyor. | Open Subtitles | -تعتقد بأن لديّ موعد بالنادي |