"kulaklıklarını" - Traduction Turc en Arabe

    • السماعات
        
    • سماعاتك
        
    • سدادات الأذن
        
    • سماعات
        
    Bir uyuz gibi cevap verecek olursam kulaklıklarını takacaksın, kaseti koyacaksın ve düğmeye basacaksın. Open Subtitles أعتقد أن الإجابة البلهاء هي أن تضع السماعات وشريط الكاسيت وتضغط زر التشغيل
    Bart Pazar okuluna sinsice kulaklıklarını sokabileceğini düşünüyor Open Subtitles إعتقد (بارت) أن بإمكانه تخبئة السماعات إلى مدرسة الأحد
    Evet, sanırım kulaklıklarını çıkardı. Open Subtitles نعم , أعتقد إنه أزال السماعات
    Bir daha asla kulaklıklarını çıkarma! Open Subtitles لا تزيل سماعاتك أبداً مرةً أُخرى
    Diyorum ki, kulaklıklarını çıkar. Open Subtitles لقد قلت اخلعي سماعاتك
    - Beni dinle. Anti zihin kontrol kulaklıklarını yeni yaptım. Open Subtitles لقد صنعت للتو سدادات الأذن هذه المانعة للسيطرة على العقل
    kullanıcıdan kullanıcıya çözüm..." anlıyorsunuz. Sanırım bu beyler Hindistan'da kafalarına kulaklıklarını takmış dinliyorlar. TED اعتقد ان اؤلئك الموظفين في الهند يضعون سماعات الراس, تعلمون ما اعني, ويستمعون.
    Çavuş Sanborn, kulaklıklarını tekrar takmanı rica ediyor. Open Subtitles العريف (سانبورن) يطلب منك أن تعيد وضع السماعات, من فضلك
    Seni buraya tavuk için çağırmadım. Gracie, kulaklıklarını tak lütfen. Open Subtitles حسناً، لم أتصل بك من أجل الدجاج (جريس)، ضعي السماعات من فضلك
    - Justin, kulaklıklarını tak. Open Subtitles -جاستن)، ضع السماعات)
    kulaklıklarını çıkart. Open Subtitles اخلع السماعات
    kulaklıklarını çıkar. Open Subtitles اخلعي سماعاتك
    Ses geçirmeyen kulaklıklarını tak, ortalık biraz şenlenecek. Open Subtitles ضع سدادات الأذن لأن الأمر سيكون صاخبا
    Hayır, kulaklıklarını takma Diego. Open Subtitles لا ، لا ، لا ، لا تضع سماعات الرأس يا دياغو
    Siz mesaj yazmıyor veya Facebook'a bakmıyorsunuzdur ama herkes öyledir ve belki de, benim gibi, göz teması kurmuş, gülümsemiş ve selam vermişken o kişi kulaklıklarını çıkartarak şöyle demiştir: "Pardon, ne dediniz?" TED أنت لا تراسل أو تتابع الفيسبوك، ولكن الآخرين يفعلون ذلك. وربما، مثلي، تكون في موقف تقوم فيه بالاتصال البصري، تبتسم وترحب، وتجد الشخص أمامك يخرج سماعات أذنه ويقول، "آسف، ماذا قلت؟"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus