Aptal uçaklar, tek duyduğum şey kulaklarımın çınlaması. | Open Subtitles | خطط غبية كل ما أسمعه هو صوت الرنين في أذني |
Neredeyse kulaklarımın zarı patladı. | Open Subtitles | كادت تنفجر أذني لم أسمع شيئاً طوال اليوم |
Galiba kulaklarımın cebimden daha büyük olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | اعتقد انك يمكن القول أذني هي أكبر من جيوبي. |
Özür dilerim ama hak edilmemiş bir iltifat duyduğumda kulaklarımın kusası geliyor. | Open Subtitles | انا أسف ولكن عندما أسمعها هي لا تستحق المجاملة أذناي تريدان أن تتركاني |
Narin kulaklarımın bu kadar büyük bir şeyi kaldırabileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لا أظن أن أذناي الحسّاستان تستطيعان تحمّل شئ كبير هكذا |
Var çünkü deri kulaklarımın arkasına tıkıldı. | Open Subtitles | أنا أفعل كلها مدسوسة خلف الأذنين |
kulaklarımın bana yakışmadığını görmüş müydünüz ? | Open Subtitles | أنت تعرف ان حلقات آذاني لم تكن مناسبة لي؟ |
kulaklarımın 90'ıma kadar açık olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد الحفاظ على أذني حتى أبلغ التسعين. |
Kulaklarımı tıkamış. Ben de kulaklarımın içini temizlemek için bir alet satın aldım. | Open Subtitles | اشتريت لنفسي أدوات , أدوات لأنظف أذني |
Evet, duyuyorum, kulaklarımın içine bağırıyorsun. | Open Subtitles | أجل, أنا أسمعك أنتِ تصرخين في أذني |
Türüm öldüremiyor sanıyordum ve yapımızın müsait olmadığını kulaklarımın çınlamasına falan bakarsak. | Open Subtitles | ظننت أن نوعنا لا يقتل، وأننا مرتبطين بطريقة ما، -وكل ذلك التنبيه في أذني .. |
kulaklarımın arasına ağrı girdi. | Open Subtitles | أشعر بآلم حول أذني |
kulaklarımın alkışladığı bir referans. | Open Subtitles | إشارة من أذني للتصفيق له. |
kulaklarımın içine ettin. | Open Subtitles | كأني أضع دبور في أذني |
Ben kulaklarımın kopartılmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لن أدع القرود تقضم أذني... |
Yola çıkar çıkmaz, sebze yememden kulaklarımın arkasını yıkamamdan söz etmeye başladılar. | Open Subtitles | بمجرد أن بدأت الرحله أخذا في الثرثره عن أكل الخضروات و غسل أذناي و الأعمال المنزليه |
kulaklarımın uçakla yolculuk ettikten sonra bir hafta kadar çınlıyor bu da öyle bir şeyse bana kafayı yedirtecek. | Open Subtitles | أذناي لا تفرقعان لبعد أسبوع من سفري بالطائرة و ان كان هذا كالطيران فسيصيبني بالجنون |
Her daim gözlerimin ve kulaklarımın bildirdiklerini rapor edeceğim. | Open Subtitles | سأقوم دائماً بكتابة التقارير وفق ما تراه عيناي و تسمعه أذناي |
An... anlarsın ya, ahbap, kulaklarımın beni aldatmadığını biliyorum. | Open Subtitles | - أتعلم يا رجل أنا أعلم أن أذناي لا تخدعني |
kulaklarımın arasındaki şey tahta değil. | Open Subtitles | لن يثبت قط بين هاتين الأذنين. |