Kendi gözlerimle bazı şeyler gördüm, ve onları kendi kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | شاهدت أموراً بأم عيني , و سمعتها بأذني |
Onu kulaklarımla duymadım ama ruhumla duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت صوتها ،ليس بأذني لكن في ذهني |
Öldürdüğünü söylediğini kendi kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | بأذني سمعته يقول انه قتل |
kulaklarımla duymuş olmasaydım kendim bile inanmazdım. | Open Subtitles | إذا لم أكن قد سمعته بأذنيّ لما كنتً صدقته أنا أيضًا |
Kendi kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتهم بهاتين الأذنين. |
Herşeyin kulaklarımla ilgili olması mı lazım Abby? | Open Subtitles | أكلّ شيء يحصل معي له علاقة بأذني يا (آبي)؟ |
Tavşan kulaklarımla. | Open Subtitles | بأذني الأرنب خاصتي. |
E ben de Wu Teyze'nin öngörülerini kendi kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | حسناً, لقد سمعت تنبؤات العمة (وو) بأذني |
Benim kulaklarımla dinle. | Open Subtitles | - اسمع بأذني |
Onlar konuşurken kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | سمعتُهم يقولون ذلك، سمعتُ بأذنيّ |
O sesi kendi kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | سمعت ذاك الصوت بأذنيّ. |
İşte bu kulaklarımla duydum. | Open Subtitles | سمعته بهذه الأذنين |