yoksa Eiffel Kulesi'ndeki uzun kuyruğu da ziyaret edecek miyiz? | Open Subtitles | أو هل يجب أن نتفحص الخط الضخم في برج أيفل؟ |
Binanın içinde veya dışındaki rüzgârı önleyici iskeletler Seul'un Lotte Kulesi'ndeki gibi geri kalan rüzgâr baskısını azaltabilir. | TED | والهياكل المقاومة للرياح خارج وداخل المبنى يمكنها امتصاص ما تبقى من قوة الرياح، كما هو الشأن في برج لوتي في سيؤول. |
Seninle Marriot yerine ...Hancock Kulesi'ndeki imza odasında buluşacağız. | Open Subtitles | سنقابلك في غرفة الألحان في برج هانكوك بدلا من ماريوت |
Alman polisi Konigsbank Kulesi'ndeki tüm takımını göz altına aldı. | Open Subtitles | الشرطة الألمانية تحتجز فريقك بأكمله في برج "كونيكس" |
Gözcü Kulesi'ndeki gözlem görevinden sonra görüşürüz. | Open Subtitles | سأعود بعد واجب المراقبة في برج المراقبة |
Yamagato Kulesi'ndeki adamın söylediğini düşünmeden duramıyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} لا استطيع التوقف عن التفكير فيما قاله ذاك الرجل في برج (ياماغاتو) |
Mesela Rah Ahan Meydanı'ndan geçen trenler ya da Azadi Kulesi'ndeki protestocular. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} مثل قطارات مارة في ميدان (راه آهان) أو المتظاهرين في برج (أزادي). |
Stark Kulesi'ndeki Cadılar Bayramı kostümlü hödükler anlamadı. | Open Subtitles | و لا هؤلاء الحمقى الموجودين في برج (ستارك). |