"kuponları" - Traduction Turc en Arabe

    • القسائم
        
    • كوبونات
        
    • قسائم
        
    • الكوبونات
        
    ...kuponları umursamayan, paralarının yetip yetmeyeceğini umursamayan insanları. Open Subtitles ناس لا تهمهم القسائم الشرائية , سواء كانوا يستطيعون تحمل تكاليفه ام لا
    Peki öyleyse. Orada oturup şu kuponları kesebilirsin. Open Subtitles جيد، حسنا إذا يمكنكِ الجلوس هنا و قص هذه القسائم
    Doğru. Ya da karının tam iki saat boyunca markette süresi geçen kuponları almadıkları için dırdır ettikten sonra sen maçı açınca hiç konuşmadığınızı söyleyip ağladığından yakınabilirsin. Open Subtitles أجل، أو أنّ زوجتي تشتكي ساعتين من عدم قبولهم القسائم المنتهية في البقالة
    Onları posta kutumdan kuponları alırken gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم يأخذون كوبونات من صندوق بريدنا
    Özellikle sadece, indirim kuponları ve önemsiz postalar olduğunu göz önüne alırsak. Open Subtitles لاسيما بأنها مجرد كوبونات وحفنة من البريد الغير مرغوب فيه
    Nakit, yemek kuponları. Fark ne ki? Open Subtitles سواء كانت قسائم شراء أو نقداً ما الفرق ؟
    kuponları bana ver. Ben yarın şekeri marketten alırım. Open Subtitles يوزع السكر حينما يقرر هو من الأفضل أن تعطيني الكوبونات
    Belki de kadınlara özel bir şey, o işi bitirdikten sonra bana kuponları veriyor ve ben de kendimi iyi hissediyorum. Open Subtitles ربما هو أمر نسائيّ بحت, كل مرة بعد أن ننتهي و يعطيني تلك القسائم أشعر بالرضى عن نفسي
    kuponları alıp Charlie beni görmesin diye arkadan sıvışacağım. Open Subtitles أنا سآخذ هذه القسائم وسأتسلل من الخلف لكي لا يراني تشارلي
    Onu dışarı salıp kuponları kestirmeye kaptırdım kendimi. Open Subtitles انها غلطتي انا تركتها تخرج ومن ثم انشغلت بقص القسائم
    kuponları tararken sürekli yapılması gereken, dairesel hareketten dolayı, karpal tünel sendromu yaşadığınızı anladım. Open Subtitles أستطيع أن أرى أنّكِ تُعانين من مُتلازمة النفق الرسغيّ كنتيجة للحركة الدائريّة المُتكرّرة المطلوبة أثناء مسح القسائم.
    Gümrüğe girip buradaki 10 sentlik kuponları 50 dolarlarla değiştireceğiz. Open Subtitles نحنُ سندخلُ الجمارك و نغيّر القسائم ذات الـ100 وون، بـ أوراق الـ500 وون
    - Ayrıca, bu tarihi geçmiş kuponları bana vermeye çalıştı. Open Subtitles -كما أنّها حاولت تمرير هذه القسائم المُنتهية منّي.
    Bunlar Cooper kuponları. Senin için yapabileceğim farklı şeyler içeriyor. Open Subtitles هذه كوبونات "كوبر" هذه أشياء مختلفة يمكني فعلها من أجلك
    20liklerin arasına sıkıştırdığın ücretsiz mısır alma kuponları. Open Subtitles لقد وضعت عشرون دولا حول كوبونات فطيرة النقانق
    Artık işi ilerlettin ve kozmetik kuponları mı topluyorsun? Open Subtitles هل تطورتي لتجميع كوبونات التجميل الان ؟
    Her ne kadar annemi yemek kuponları üzsede bunları hepsine değecek tek kelime vardı... Open Subtitles بقدر ما كانت أمّي تكره قسائم الطعام بقدر ما جعلتها كلمتان تغيّر رأيها
    Yemek kuponları ile öderdi diye düşündünüz. Open Subtitles قد تجزمون أنها ستدفع بواسطة قسائم الشراء
    Yemek kuponları mı satıyorsunuz? Open Subtitles معذرة هل سمعتك تقولين أنك تبيعين قسائم الشراء ؟
    O kuponları benimle kullanmanız lazım ki yoldan çıkmayayım. Open Subtitles عليكم فعل هذه الكوبونات معي أيها الرفاق لتبقوني على الخط المستقيم
    Üstelik hala kuponları Jen'e verebilirim. Open Subtitles الزائد، أنا يُمْكِنُ أَنْ ما زِلتُ أَعطي الكوبونات إلى jen
    Bu indirim kuponları başıma gelebilecek en kötü şey. Open Subtitles هذه الكوبونات أسوأ شيء على الإطلاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus