Bunların parasını ödeyen benim kurabiyelerim, haliyle kes sesini. | Open Subtitles | بسكويتي يدفع ثمن هذا ولذا فاخرس قليلا |
Yedek kurabiyelerim. | Open Subtitles | بسكويتي الاحتياطي |
Sıcakken alın! Yeni kurabiyelerim! "Gidip Ananı Süttüm!" | Open Subtitles | اشتروه وهو ساخن كعكي الجديد |
Hayır, benim kurabiyelerim. | Open Subtitles | كلا, كعكي |
Dükkanımızın olması eğlenceliydi fakat artık kurabiyelerim yalnızca bu müşteriler için. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد كان ممتعا أن نتملك متجرنا الخاص لكن من الآن وصاعداً كعكاتي ستكون فقط لهؤلاء الزبائن |
Ah! kurabiyelerim. | Open Subtitles | اوه , كعكي |
kurabiyelerim! | Open Subtitles | كعكي! |
Hazır hipnoze etmişken kurabiyelerim aslında çıngıraklı yılan olduğunu da söyleyiverirsin. | Open Subtitles | اخبريه ان كعكاتي هي حقيقةً ثعابين |
Benim kurabiyelerim! | Open Subtitles | كعكاتي? |