Ayrıca sizden sonra gelecek doktor ya da acil müdahalecinin kıymetli zamanını kurtarılamaz biri için harcamasını önlemenizi de istiyoruz. | Open Subtitles | و تمنعون الطبيب التالي او تقني الاستعجالات الطبيه الذي يأتي بعدكم من قضاء وقت ثمين على مريض لا يمكن إنقاذه |
Ama sanıyordum ki... Ne yaparlarsa yapsınlar, bazıları kurtarılamaz. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أن البعض لا يمكن إنقاذه مهما يكن |
Çılgınca olan bu dünya. Artık kurtarılamaz. | Open Subtitles | العالم هو المجنون، ولا يمكن إنقاذه. |
Üzgünüm ama oğlun kurtarılamaz. O kötü. | Open Subtitles | آسفة، لكنْ لا يمكن إنقاذ ابنك إنّه شرّير |
Ruhu artık kurtarılamaz. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذ روحها إنها ملعونة |
Bazıları kurtarılamaz. | Open Subtitles | بَعْض الناسِ لا يُمْكن انقاذهم |
Bulamaç halde. kurtarılamaz durumda. | Open Subtitles | إنّه رقيقٌ ، لن يسعنا إنقاذه |
Müdür gibi, o da kurtarılamaz. | Open Subtitles | كالمدير، لا يمكن إنقاذه |
- Dünya kurtarılamaz bir durumda. - Buna nasıl inanabilirsin? | Open Subtitles | .ولا يمكن إنقاذه - أنّى تؤمنون بهذا؟ |
kurtarılamaz haldeydi. | Open Subtitles | لم يكن من الممكن إنقاذه. |
- O artık kurtarılamaz. | Open Subtitles | -لن تستطيعي إنقاذه |
kurtarılamaz bir adam. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذه |
kurtarılamaz bir adam. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذه |
O adam kurtarılamaz. | Open Subtitles | لا يمكن إنقاذه |
Elbette ki bazılarının ölmesi gerekiyor. Antonius kurtarılamaz, | Open Subtitles | . هناك العديد سوف يموتوا , بالطبع . "لا يمكن إنقاذ "أنتونى |
Sana karşı açık olacağım Aramis, hayatın kurtarılamaz ancak Kraliçe için hâlâ umut var. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بالكذب عليك, "آراميس". لا يمكن إنقاذ حياتك. لكن لا يزال هناك أمل للملكة. |
Hayır, onlar kurtarılamaz. Çok geç. | Open Subtitles | كلا, لا يمكن انقاذهم تأخر الوقت كثيراً |