İyileşiyormuş gibi görünmediğini biliyorum ama hayatını kurtarmamızın tek yolu buydu. | Open Subtitles | أعلم أنه لا يبدو أننا قد نجحنا تماماً و لكن هذه كانت الطريقة الوحيدة لننقذ حياته |
General Bloch'un ya da diğer generallerin hayatını kurtarmamızın aslında bizden asla beklenmediğini söyleyen kişiden. | Open Subtitles | اكتشفت عن جنرال بلوخ من نفس الشخص.. الذي أخبرني أننا لم نكن لننقذ حياة "بلوخ" أو الجنرالات الآخرين. |
Hastayı kurtarmamızın tek bir yolu var. Kalbini söküp çıkarmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإنقاذها هي إنتزاع قلبها |
Bu belki de onu kurtarmamızın tek yolu Clark. | Open Subtitles | قد تكون الطريقة الوحيدة لإنقاذها يا (كلارك). |
Onu kurtarmamızın tek yolu bu. | Open Subtitles | - إنها فرصتنا الوحيدة لإنقاذها |