Jabali sık sık kurtları duyardı fakat kimse köye bu kadar yaklaştıklarını bilmiyordu. | Open Subtitles | الجبلي بالغالب يسمع صوت الذئاب لكن, لا احد يعلم اذا اقتربت من القريه |
Bu olanların suçluları bütün ceylanları çalarak kurtları açlığa mahkûm edenlerdir! | Open Subtitles | الجناة هي تلك الذين سرقوا كل الغزلان، و تسبب الذئاب لتجويع |
Kingmaker Land Development'taki arkadaşlarımız hâlâ kurtları hedef alıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أصدقائنا في صانع الملوك تطوير الأراضي لا تزال تستهدف الذئاب. |
Seni siyaset kurtları büyütmediği için hâlâ bir ruhun olabilir. | Open Subtitles | لم تكبري بين ذئاب سياسية. لا زلت تملكين ضميراً حياً. |
Binlerce insan kurtları görmeye geldi, dünyadaki en kolayca görülebilir kurtları. | TED | أتى الناس بالآلاف لرؤية الذئاب، الذئاب المتاحة أكثر في العالم ويمكن رؤيتها. |
kurtları araştırmak için çok büyük bir bağlılık ve müthiş bir kararlılık gerekir. | Open Subtitles | يُتطلّب التزاماً كبيراً وتكريساً عظيماً لدراسة الذئاب. |
Buradakiler dünyanın en büyük kurtları olup bazıları 60 kilodan ağır olmalarına rağmen yetişkin bir bufalo bir tondan ağır gelebilir. | Open Subtitles | بالرغم أن الذئاب هنا هي الأضخم في العالم يزن البعض أكثر من 125 باوند فإن الجاموس البالغ قد يزن أكثر من طن. |
Kutup kurtları oldukça fazla yol katetmek mecburiyetindedir. | Open Subtitles | على الذئاب القطبيّة أن تغطّي أرضاً واسعة |
Büyük bir hevesle kurtları; vurdular, tuzağa düşürdüler ve zehirlediler. | Open Subtitles | تمّ قتل وحبس وسمّ الذئاب بحميّة متعصّبة. |
Hint kurtları nadir bulunurlar, ama en çok yağmur mevsiminde hem yavruları hem de kendileri için avlanırken görünürler. | Open Subtitles | الذئاب الهنديّة ليست شائعة، لكن تُرى أكثر في الموسم المطير عندما يصطادون لأجل جرائهم ولأنفسهم. |
kurtları bilirsin, kendi bölgelerini işaretlemek için heryere işerler. İğrenç. | Open Subtitles | الذئاب يتبولون في جميع أنحاء المكان لوسم أراضيها |
Böylelikle kurtları bulabilecek ve avcıdan kaçan bir hayvan olduğunda sinyal verecekti. | Open Subtitles | .. حتى يجد الذئاب ويَدُل القناص على مكان الحيوانات الهاربة |
Kıyı kurtları küçük ayıları genelde öldürüp yer; ancak bu ayı çok büyük. | Open Subtitles | الذئاب الساحلية تقتل وتأكل الدببة الصغيرة عادة لكن هذا الدب ضخم جداً |
Burada küçük bir yavruyu beslemek bile bir düzine kadar yetişkinin işbirliğini gerektiriyor, ...bu yüzden Etiyopya kurtları davranışlarını buna göre şekillendirmişler. | Open Subtitles | تربية مولود واحد هنا يتطلب عملا مشتركا لدزينة أو أكثر من البالغين وقد عدّلت الذئاب الإثيوبية سلوكياتها وفقاً لذلك |
Üzgünüm, baba. O Doğu kurtları. | Open Subtitles | أنا آسفة أبي, نها فقط تِلك الذئاب الشرقية |
kurtları görebiliyorum. Bizonların yakınındalar. | Open Subtitles | يمكنني مشاهدة الذئاب يمكنني مشاهدة الذئاب قرابة البوفالو |
Hem yavruyu hem de kurtları delip geçiyor. | Open Subtitles | صارعاً الذئاب والبيسون الصغير على حدٍ سواء |
Kuzu kılığında görünen ama içinde vahşi kurtları taşıyan..., ...sahte peygamberlerden uzak durun. | Open Subtitles | احذر من الذين يبدون كالخراف ولكنهم في الحقيقة ذئاب |
Gobi Çölü kurtları, binlerce kilometrik alanda dağılmış vaziyette. | Open Subtitles | تطوف ذئاب صحراء جوبي لعدة آلاف من الكيلومترات. |
İyiyim. Sadece kurtları bölgeye getirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّي بخير، إنّما أحاول إعادة المذؤوبين للحيّ. |
Küçük ekstra bir lezzet için, taze taze topraktan çıkardığım kurtları katıyorum. | Open Subtitles | وللحصول على بعض النكهة ألقي معها بعض الديدان الصغيرة التي أخرجها طازجة من الأرض |
Ben tecavüzcü sincaplarla, kuşların, masum kurtları yuvalarından çıkarmalarıyla ve koca bir aileye elektrik verilmesiyle yüzleşiyorum. | Open Subtitles | لقد تواجهت مع سنجاب مغتصب، طيور تختطف ديدان بريئة من منازلهم، و رأيت عائلة كاملة تكهرب. |
Dave, gri kurtları tanır mısın? | Open Subtitles | (ديف)... هل أنت ودود مع "الذّئب الرّمادي"؟ |
Bizonları ve kurtları bu parkta görüntülemeyi ilk defa 15 yıl önce denedim. | Open Subtitles | جرّبت في البداية تصوير البيسون والذئاب في هذا المتنزه الوطني قبل 15 عام |