"kurulunun" - Traduction Turc en Arabe

• مجلس
• المجلس
• لجنة
• لمجلس
• الهيئة
• الإدرايين

- Senato kurulunun kararını geçersiz kılmak kendisi için politik intihar olurmuş.
قال انه اذا تجاوز مجلس الشيوخ بهذا الامر سيكون بمثابه انتحار سياسي

Tahliye kurulunun beni gerçekten bırakma şansı olduğuna inanıyor musun?
أتظنينَ حقاً أنهُ هناك فرصَة أن يُطلقني مجلس الإطلاق المشروط؟

FS: Yılda 2,000 film. 2005 veya 2006'da, sadece sansür kurulunun sansürlediği filmlerin sayısı 1,600 idi.
فرانكو ساكي : 2,000 فيلم في العام . في عام 2005 أو 2006, أجاز مجلس الرقابة على الأفلام 1,600 فيلم في ذلك العام.

Yönetim kurulunun ağsız iç çamaşırı maddesini gözden geçirmesi gerekiyor.
واضح أنّه سيتعيّن على المجلس الخارجيّ مراجعة بند الملابس الداخليّة

Okul kurulunun başkanı olarak, bunu muhasebe problemi olarak görüyorum.
بإعتباري رئيس لجنة التعليم أعتقد أن المشكلة في إرادة الحسابات

Yönetim kurulunun onaylamaktan başka şansı yok ve eskileri de çıkaracaklar.
لا خيار لمجلس الإدارة غير الموافقة وسيقومون بتنظيف المكان

Dört hafta sonra şartlı tahliye kurulunun önüne çıkacak.
لديه مشكلة اكبر فهو سيمثل امام الهيئة بعد اربعة اسابيع

Yönetimle ilgili bir ödev hazırlamam gerekiyor ve tek bilmek istediğim okul yönetim kurulunun ne zaman toplandığı.
يجب ان اعمل هذا التقرير عن الحكومه وأحتاج ان أعرف متى يعقد مجلس المدرسه أجتماعاته

Para peşinde koşmak ve rahata ermek ve yönetim kurulunun saygısını kazanmak sana tüm gününü eğer....
تطارد المال والثروة واحترام مجلس الذي لم يكن ليعطيك الوقت من النهار اذا كنت

Bunu sana söylemek için henüz erken. Hala yönetim kurulunun onayına ihtiyacım var.
بالطبع، من المبكر أن أقول لكِ هذا لا زلتُ بحاجة الموافقة من مجلس الإدارة

Yine de, kesin konuşmak için, yönetim kurulunun onaylamasını beklemek lazım.
و مجددًا دعيني ننتظر حتى يوافق مجلس الإدارة على تعيينكِ.

Yönetim kurulunun başkanı ve Kral bu akşam çok zalim görünüyorlar.
رئيس مجلس الإدارة و تبحث الملك الجبار يعني هذه الليلة .

Pornografi kralı yönetim kurulunun yaptığı "güvensizlik oylaması" sonucunda, kısa süreli yağan yağmurları son buldu
مجلس الإدارة صوت لـ ملك الخلاعة بأنه غير أهل للثقة وهذا ينهي الحياة القصيرة

Turfway kurulunun başkanı olarak burada Bay Walsh'u zebrasını Kentucky Open'a sokmaya davet ediyorum.
بما اننى رئيس مجلس اداره تورفى اعطى دعوه للسيد والش لادخال حماره الوحشى فى مسابقه الافتتاح لكنتاكى

Hayır, değerlendirme kurulunun karşısına çıkmadan önce onunla konuşmak istiyorum.
كلّا، أريد التحدث معه قبل أن يَمثُل أمام أعضاء المجلس.

Bence büyük bir şirketin göstergesi meydan okumaya karşı açık olmak ve iyi bir yönetim kurulunun göstergesi ise yapıcı olarak meydan okumak.
اعتقد أن المؤشر لقوة الشركة هو أن تفتح المجال للتحديات، والمؤشر على المجلس الإداري الجيد هو التحدي البناء.

Şartlı tahliye kurulunun senin ne kadar iyi biri olduğunu göreceğine inanıyorum.
لدّي إيمان بأن المجلس سيطلق سراحك وسيكون ذلك جيدا بالنسبة لك

Yönetim kurulunun benim iznim olmadan bir şey yapabileceğini mi sanıyorsun?
هل تظنين ان المجلس سيفعل شيئاً كهذا دون تصريحي؟

Yargıçlar kurulunun iyiliği için jüriyi iptal edeceğim ve delilik gerekçesiyle suçsuz kabul edeceğim.
سوف أصرف لجنة الملحفين إذن كمحاكمة عادية طالما الأمرُ قد حُسِم مع دافع متعمّد للقتل لأسباب تتعلق بالصحة العقلية حسناً ؟

Okul kurulunun ekonomik sorumluluğu kendisine aittir.
المسؤولية المالية تقع على عاتق لجنة التعليم

Paul bak, Neşemizi kaçıran kişi olma, kınama kurulunun oy hakkı olmayan yardımcı üyesi gibi,
حسناً , بول , أنظر ليس لأقتل المرح ولكن باعتباري ممن ليس لهم حق التصويت وعضو مساعد لمجلس المبني

Öğrenci kurulunun başkanı, okul takımının oyun kurucusuymuş.
رئيس الهيئة الطلابية، و الوسط لفريق كرة القدم.

tahmin et kabul kurulunun başında kim vardı ve onu bırakamamaya başladım.
خمنوا من كانت رئيسة الإدرايين لكن... و بدأت بإطالة البقاء بعد الإنصراف،