Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟ |
Sert kelimelerin yan yana gelip oluşturduğu cümleler yerine gelin ve damadın yeni hayatlarını kutlamak için bir slayt gösterisi hazırladım. | Open Subtitles | بدل من وضع كلمات مع بعضها لتكوين جملة لقد اعددت عرض شرائح للاحتفال بحياة العريس و العروس |
Bay Flores'i vurmanızı kutlamak için bir öldürme partisine katıldınız? | Open Subtitles | كنت حضرت حفلة قتل للاحتفال إطلاق النار على السيد فلوريس ؟ |
Fransa ve Navarre'nin yenilenen dostluğunu kutlamak için bir parti düzenliyor | Open Subtitles | غدا مساء,سيقيم الملك انتون تجمع للاحتفال |
Sigaralar, bir çanta dolusu eşya, eğer isterseniz çocuğunuzun okul mezuniyetini kutlamak için bir şişe brendi. | Open Subtitles | سجائر زجاجة براندى لتحتفل بنجاح أولادك فى الثانويه |
Başarımı kutlamak için bir arkadaşa ihtiyacım olacağını sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنى أريد وجود صديقه لتحتفل معى بنجاحى |
İki gün içinde, sözde başkanımız beşinci seçilmemiş dönemini kutlamak için bir açılış balosu düzenleyecek. | Open Subtitles | بعد يومين، رئيسنا المزعوم سيقيم حفل تنصيب للاحتفال بفترته الرئاسية الـ5 غير المنتخبة. |
Bu Tayland'daki ilk üniversitenin, yüzüncü yılını kutlamak için bir alanı şehrimize park olarak verdiği, büyük, cesur girişimiydi. | TED | تلك كانت مهمة جريئة وكبيرة للجامعة الأولى في تايلاند. للاحتفال بمرور مئة عام على تأسيسها بتخصيص هذه القطعة من الأرض لتكون حديقة عامة لمدينتنا. |
Ayrıca başka bir doğumu kutlamak için bir aradayız. | Open Subtitles | لكن أيضاً للاحتفال بولادة أخرى |
Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ne dersin? | Open Subtitles | هل تريدي ان نتاول مشروبا للاحتفال ؟ |
kutlamak için bir yere gidecekler galiba. | Open Subtitles | لستمتأكدة، أعتقد أنهم سيخرجون للاحتفال |
Babanla ben yıl dönümümüzü kutlamak için bir geceliğine otele kalmaya gidince başka ne olacak sandınız ki? | Open Subtitles | -حسنًا، ما الذي كنتما تتوقعا حدوثه .. حينما نرحل أنا وأباكما أمسية الأمس لفندق للاحتفال بذكرانا السنوية؟ |
Bugün ise kutlamak için bir sürü sebebimiz var. | Open Subtitles | لكن اليوم، لدينا الكثير للاحتفال |
Her neyse, kutlamak için bir sebep. | Open Subtitles | أيا كان، فهو مدعاة للاحتفال |
Evet, kutlamak için bir sebep. | Open Subtitles | حسناً، هذا يَدعوا للاحتفال |
Köyde kutlamak için bir parti var. | Open Subtitles | -لن يفتقد أحد إزعاج القديم ! -سنقيم مأدبة للاحتفال بذلك ! |
kutlamak için bir sebep daha. | Open Subtitles | طريقة عظيمة للاحتفال |
kutlamak için bir parti bile verdi. | Open Subtitles | وحتى أنها أقامت حفلة للاحتفال |
O geceki akşam yemeğinde, yeni satışını kutlamak için bir şişe şarap açarak, eşinizi içki içmeye teşvik etmediniz mi? | Open Subtitles | تلك الليلة في العشاء ، ألم تقم بفتح زجاجة نبيذ وحتى شجعت زوجتك لتشرب كأساً لتحتفل ببيعها الجديد ؟ |
Biricik kızının hayatındaki en önemli gününü kutlamak için bir bekar evinin doğru tercih olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال إن شقة أعزب ليست مكاناً مناسباً لتحتفل ابنته المميزة بأهم أيام حياتها |