Ulusal Demokrasi Partisi, sabahtan akşama kadar kutlanacak bir zafer verdi. | Open Subtitles | الإتحاد الوطني للديمقراطية يبدو جاهزاً للإحتفال حتى وقت متأخر من الليل. |
kutlanacak bir şey olduğunda şişleri devirir dururduk. | Open Subtitles | نشرب كثيراً حينما يكون لدينا سبباً للإحتفال |
Çünkü kutlanacak bir nikâh tazeleme falan olmayacak. | Open Subtitles | لأنّه لن يكون هناك أيّ زفاف للإحتفال به. |
Her yerde hikâyeler var ve eğer eski bir masalı anlatmak tehlikeli bir şeyse, o zaman birçok hikâyenin ve sesin ortaya çıkması konusunda da kutlanacak çok şey olduğunu düşünüyorum. | TED | توجد القصص في كل مكان، وإذا كان هناك خطر في سرد إحدى الحكايات القديمة البالية المملة، بالتالي، أعتقدُ أنه يوجد هناك الكثير للاحتفال حول ازدهار العديد من القصص والأصوات الكثيرة جدًا. |
Hitler'in hatırına! Bu kutlanacak şeyse, daha beter olacağız demektir! | Open Subtitles | ،إذا كان هذا سبباً جيداً للاحتفال فلا بد أن القادم أسوأ |
Bir dakika için kutlanacak ne kadar çok şeyimiz olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | لنتوقف لبرهة ونتعرف بأن لدينا الكثير لنحتفل به |
Başarıları bu akşam özel bir davetle kutlanacak. | Open Subtitles | نجاحهم سيتم الاحتفال به الليلة في حدث حصري |
Yaşasın! Endişeli birini yapmışız. Bunlar kutlanacak şeyler gibi görünüyor. | Open Subtitles | مرحى، نحن نصنع رجل عصابة هذا يبدو سبب للإحتفال |
Yaşasın! Endişeli birini yapmışız. Bunlar kutlanacak şeyler gibi görünüyor. | Open Subtitles | مرحى، نحن نصنع رجل عصابة هذا يبدو سبب للإحتفال |
Bunun kutlanacak bir gece olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنها ليلة مناسبة للإحتفال |
Sen olmasaydın kutlanacak doğum günü de olmayacaktı. | Open Subtitles | . بدونك لن يكون هناك عيد ميلاد للإحتفال |
Daha kutlanacak kadar bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالِك الكثير للإحتفال بهِ بعد |
Bir düşman daha edinmek, kutlanacak bir şey değil. Moreau bizi öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | صنع عدوٍ لآخر شيء لا يدعو للإحتفال |
New York'ta yeni bir kitabın çıkışı kutlanacak bir olaydır. | Open Subtitles | وفي نيويورك، والإفراج عن كتاب الجديد هو مدعاة للاحتفال. |
Savas zamanlarinda bu meclisin kutlanacak anlara ihtiyaci olur. | Open Subtitles | في زمن الحرب المجمع يحتاج لحظات للاحتفال |
Savaş zamanlarında bu meclisin kutlanacak anlara ihtiyacı olur. | Open Subtitles | في زمن الحرب المجمع يحتاج لحظات للاحتفال |
Hayır iyi bir haber ama daha kutlanacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا، إنه خبر جيد لكنني لست مستعدة للاحتفال |
Bu kutlanacak bir şey mi hiç bilmiyorum... | Open Subtitles | لا أعلم إن كان هناك ما يدعو للاحتفال |
Ama bizim için bu kutlanacak bir şey değil. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لنا إنه بالكاد سبب للاحتفال |
Bugün kutlanacak bir zafer yok. Şeytanlarım kazandı. | Open Subtitles | لا نصر لنحتفل به اليوم، فإن شياطيني فازوا. |
kutlanacak iki şey oldu gibi. | Open Subtitles | يبدوا اننا لدينا سببان لنحتفل |
Ve benim kutlanacak bir sürü şeyim var. | Open Subtitles | ولديَّ الكثير لنحتفل به |
Dünyaya gelişimin kutlanacak bir gün olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | وصولي للعالم لا اشعر انه شيء يستحق الاحتفال به |