| Her yaz, Amerikan tarihinin dönüm noktası niteliğindeki olaylarını kutluyoruz. | Open Subtitles | ، كل صيف نحتفل . بحدث هام في التاريخ الأميركي |
| Ve Amerikan Marazilik Müzesi'nde onların farklılıklarını kucaklamakla kalmayıp aynı zamanda kutluyoruz. | Open Subtitles | وهنا في متحف الاعتلالات الأمريكي لا نعتنق اختلافاتهم فحسب، بل نحتفل بها |
| Bu yıl, demokrasimizin 50. yılını kutluyoruz. | TED | و نحتفل هذا العام بذكرى 50 سنة من الديمقراطية المستقرة |
| Madem aşklarımızı ve arkadaşlıklarımızı kutluyoruz konuyla ilgili birşeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول شيئا بهذه المناسبة بما أننا نحتفل بحبنا وصداقتنا فيما بيننا |
| Demek istediğim,11. evlilik yıldönümü kutluyoruz. | Open Subtitles | بالمناسبة ، انا و زوجتي فيكي سنحتفل بعيد زواجنا الحادي العشر |
| Tüm Doğu Asya'da bu tarihi kutluyoruz. | Open Subtitles | في جميع أنحاء شرق آسيا نحن نحتفل بهذا اليوم |
| Onu eve getirdiğin günü kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفل باليوم الذي أحضرتها فيه الى المنزل |
| Biz burada saflığı kutluyoruz. | Open Subtitles | أنت لا تنتمى الى العرس نحن نحتفل بالطهاره |
| Başarımı kutluyoruz! İyi şans, değil mi? | Open Subtitles | تعال، تعال، تعال . نحن نحتفل بنجاحي ، وحظي الجيد |
| Yeni evi kutluyoruz. Herkes sırayla mumu üfleyecek ve geleceği için bir dilek tutacak. | Open Subtitles | نحن نحتفل بالشقة الجديدة يمكن للجميع أن يتمنى أمنية |
| Bu hafta tüm ülkede Yasaları Uygulama haftasını kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفل في هذا الأسبوع بكسر القوانين علي طول البلاد |
| Bu gece ilk Çin-Amerikan uydu ortak macerasını kutluyoruz. | Open Subtitles | الليلة نحن نحتفل بأول قمر صناعى صينى أمريكى مشترك |
| Sen seç, Dawn. Bugün senin gecen. Annenle ilgili iyi haberi kutluyoruz. | Open Subtitles | اختاري يا داون.إنها ليلتك إننا نحتفل بأخبار أمك الجيدة |
| Eylül'de çocuğumuzun doğacak olmasını kutluyoruz. | Open Subtitles | أريد أن نحتفل لأننا سنرزق بطفل في سبتمبر |
| Madem aşklarımızı ve arkadaşlıklarımızı kutluyoruz konuyla ilgili birşeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول شيئا بهذه المناسبة بما أننا نحتفل بحبنا وصداقتنا فيما بيننا |
| Camın içindeki sarı ışık. Bu akşam Miles'ın kitabını kutluyoruz. | Open Subtitles | الليلة نحن نحتفل بإطلاق كتاب مايلز للنشر |
| Bu gece, şirin Ada'mıza Tanrının elçisi olarak gelen beyaz kardeşimiz, Kolipoki'nin gelişini kutluyoruz. | Open Subtitles | الليلة سنحتفل بقدوم كوليبوكي اخونا الابيض الذي جاء بصفته رسول الرب الى جزيرتنا الصغيرة |
| Bu gece burada, kanunlara uyan bir vatandaş olarak yaşadığım beş yılı kutluyoruz... | Open Subtitles | الليلة نحن هنا لنحتفل بأن أكون مواطن يحترم القانون لخمس... |
| Bugün, müşteri memnuniyetimizin 70. yılını kutluyoruz. | Open Subtitles | اليوم، حانتنا تحتفل بـ70 عاماً من إسعاد الناس. |
| Ama ciddi olarak, batı milenyumunu kutluyoruz bu Çin için sembolik bir an, Hong Kong ve kendim için de. | Open Subtitles | و لكن الاحتفال بالالفيه الغربيه هي لحظه رائعه للصين وهونج كونج و انا شخصيا |
| O yüzden Private, bu gece senin doğum gününü kutluyoruz. | Open Subtitles | حتى هذه الليلة، البيدق، احتفال عيد ميلادك |
| Hayatımdaki eşsiz bir anı kutluyoruz. | Open Subtitles | نحن نَحتفلُ بلحظة فريدة في حياتِي. |
| Ortaçağ yaşamını kutluyoruz. Bilirsin, mızrak dövüşleri, festivaller falan. | Open Subtitles | نحن نحتفي بالحياة في العصور الوسطى مثل مباريات مبارزة ومهرجانات. |
| Şimdi ise yıl dönümümüzü tuvalette kutluyoruz. | Open Subtitles | و الان نحن نحتفل بذكرانا السنوية و نحن عالقين في الحمام |