| Evet, sen bana kutuda ne olduğunu söyleyince. | Open Subtitles | اجل ، لكن عندما تخبرني ما الذي بداخل الصندوق |
| ama uyuyamıyorum, ve o kutuda ne olduğunu öğreninceye kadar uyuyamayacağım. | Open Subtitles | الساعة 2 صباحا اعرف لكنني غير قادرة على النوم و لن أتمكن من النوم حتى اعرف ما الذي بداخل الصندوق |
| Gerçekten ama o lağım için ne kadar dikkatli plân yaparsak yapalım o kutuda ne kadar işaret feneriniz ya da kaskınız olursa olsun güneş doğduğunda ben toz olacağım ve size de beni izlemenizi ve Dodge'dan defolup gitmemizi öneriyorum! | Open Subtitles | أَو كم من المصابيح الكاشفة عِنْدَكَ في الصندوقِ. عندما الشمس تَصْعدُ،أَنا هبقي غبارُ و أنا أَقترحُ بأنّ كلنا نَخْرجُ من الخدعةِ. |
| Tamam, o zaman neden kutuda ne olduğunu bilmiyordun Nathan? | Open Subtitles | حسنٌ، لمَ لمْ تعرف ماذا كان في الصندوقِ يا (ناثان)؟ |
| kutuda ne var? | Open Subtitles | . ما الذي بالصندوق ؟ |
| - O kutuda ne var? | Open Subtitles | ما الذي بالصندوق ؟ |
| Diğer kutuda ne var? | Open Subtitles | ماذا يوجدُ في الصندوقِ الآخر ؟ |
| kutuda ne var, Wayne? | Open Subtitles | -مّا الذي بالصندوق يا (واين)؟ |
| kutuda ne var, Wayne? | Open Subtitles | -مّا الذي بالصندوق يا (واين)؟ |