Küresel sıcaklıklar arttıkça okyanuslar çok fazla ısınmaya başladı öyle ki Kutuplardaki soğuk su bile artık dibe yönelmiyordu. | Open Subtitles | ،بينما تواصلت ارتفاع درجات الحراري عالمياً سخنت المحيطات كثيراً لدرجة توقفت فيه المياه الباردة عند القطبين عن الغرق |
Kutuplardaki yarı iletkenlere uyarı vereceğim ve Voilã! | Open Subtitles | الصمام الثنائي معكوس لذا سننشط الوصلات في ملتقى القطبين |
Eğer Dünya dönmezse hava ve su, ekvatordaki düşük basınç ile Kutuplardaki yüksek basınç arasında gidip gelecektir. | TED | لو أن الأرض لا تدور، فإن الهواء والماء سيتحركان ببساطة ذهابًا وإيابًا بين منطقة الضغط المنخفض عند خط الاستواء ومنطقة الضغط المرتفع في القطبين. |
Kutuplardaki buzullar 20 yıl içinde erimiş olacak. | Open Subtitles | الجليد القطبي سيكون قد ذاب خلال 20 عام. |
Kutuplardaki buzullar eriyor, Washington siyasi bir çıkmazda. | Open Subtitles | الجليد القطبي يذوب، الاختناق في "واشنطن"، |
Son buz çağının sonunda, Kutuplardaki buzlar eridi ve tüm dünyada su seviyesi yükseldi, bu alçak kıyılar suyla doldu. | Open Subtitles | ثم في نهاية العصر الجليدي الأخير, ذاب الجليد الذي في القطبين وارتفع منسوب مياه البحر في جميع أنحاء العالم, غمر هذا الساحل المنخفض. |
Soğuk suyun Kutuplardaki dibe yönelişi olmasaydı taşıyıcı sistem çalışmazdı. | Open Subtitles | بدون ماء بارد ،يغرق عند القطبين ستنهار (ناقلة) المحيط |