"kuzeninle" - Traduction Turc en Arabe

    • قريبتك
        
    • قريبك
        
    • ابن عمك
        
    • بقريبتك
        
    • إبن عمك
        
    • ابنة عمتك
        
    • ابنة عمك
        
    • عمكَ
        
    Bilirsin öyle degildir. Kuzeninle evlisin gibi salakça seyler. Open Subtitles أنك متزوج من قريبتك و أشياء من هذا القبيل
    Kuzeninle evlisin gibi salakca seyler. Open Subtitles أنك متزوج من قريبتك و أشياء من هذا القبيل
    O kazma Kuzeninle kokain işleri yapmayı bırakacak mısın? Open Subtitles هل ستتوقف عن المتاجرة بالمخدرات مع قريبك الأحمق اللعين؟
    Ama Kuzeninle görüşmelisin kardinal. Open Subtitles لكن عليك أن تتشاور مع قريبك , الكاردينال
    Beni Kuzeninle birlikte gönderdiğinde iyi yaptın. Open Subtitles كان من الجيد عند جعلني يأتي بعيدا مع ابن عمك.
    Öteki hafta, Kuzeninle kalıp kalamayacağını bilmek istiyor. Open Subtitles ويريد أن يعرف إن كان يمكنه أن يبقى مع ابن عمك اسبوعا آخر
    Hareketlerine dikkat et, yoksa asansörü Kuzeninle süslerim. Open Subtitles إنتبهي إلى نفسك وسأزين ذلك المصعد بقريبتك
    Kuzeninle ilgili neden bu kadar yaygara kopardığını anlamıyorum. Open Subtitles انا لا أعرف لماذا تكبري موضوع قريبتك هذه
    Kuzeninle tanışmak kesinlikle farklı bir tecrübeydi ama ben daha çok aramızda yaşananları kastetmiştim. Open Subtitles مقابلة قريبتك كانت بالتأكيد تجربة، لكن كنت أتكلم أكثر عما يجري معنا
    Çünkü yanlış anımsamıyorsam seksi Kuzeninle randevu sözün vardı bana. Open Subtitles لأن إن كنت أتذكر بشكل صحيح تدينين لي بموعد مع قريبتك المثيرة
    Nate? O eşcinsel. Kuzeninle çıkmıştı. Open Subtitles نيت ، إنها شاذه لقد كانت تواعد قريبتك
    Kuzeninle birlikteydik, Mobile'de sağlam bir konsere gittik. Open Subtitles قريبك وانا كنا خارج المنزل حتى وقت متأخر البارحة كنا نتنقل من حفلة موسيقية الى اخرى
    Kuzeninle halk içinde ettiği kavgalarla biliniyor. Open Subtitles لقد ظلَّ هارباً بعد سلسلة من القتالات العنيفة على الملأ مع قريبك.
    Şimdi oradan geliyorum, Kuzeninle golf oynuyor. Open Subtitles أتيت من هناك للتو، إنه يلعب مع قريبك
    O polis mıknatısı gerzek Kuzeninle bir daha uyuşturucu işi yaparsan büyükannenin bana ne iyi davrandığı hatırımdan çıkar. Open Subtitles إذا ما تاجرت مرّة أخرى بالمخدرات بالجوار... مع قريبك ذاك مغناطيس الشرطة... فسأنسى خير جدّتك عليّ
    O polis miknatisi gerzek Kuzeninle bir daha uyusturucu isi yaparsan buyukannenin bana ne kadar iyi davrandigi hatirimdan cikar. Open Subtitles إذا قمت بتجارة مخدرات واحدة مع ابن عمك الغبي
    O andavalli Kuzeninle kokain isleri yapmayi birakacak misin? Open Subtitles هل ستتوقف عن صفقات بالمخدرات مع ابن عمك الغبي؟
    San Juan'daki Kuzeninle bile konuştum. Bir sağlık kurulu üyesi kadar temizsin. Open Subtitles تكلم مع ابن عمك في سان جوان انت كنت نظيف مثل لوح الصحة.
    Peki, şu tuhaf Kuzeninle ilgili attığın zırvaya inandığımı düşünmüyorsun, di mi? Open Subtitles لم تتوقعي أنني سأصدق هراء ابن عمك الغريب الأطوار ؟
    Şu aralar uzun süredir kayıp olan Kuzeninle uğraşıyorum. Open Subtitles حاليا , انا مشغول للغاية بقريبتك
    - Bir zamanlar Kuzeninle evlenmek istiyordum. Open Subtitles فكرت مرة بأن أجعل إبن عمك زوجي
    - Sen neden sapık Avrupalı Kuzeninle birlikte toz olmuyorsun? Open Subtitles لماذا لا تذهب وتزيل الغبار مع ابنة عمتك المنحرفة؟
    Sonra Kuzeninle çıkmasını izledin, ki bu da değiştiğini, büyüdüğünü gösteriyordu. Open Subtitles ومن ثم اردتي مشاهدته يواعد ابنة عمك الذي يؤكد بانه تغير
    Mesela bazı eyaletlerde, Kuzeninle evlenmek yasal. Open Subtitles على سبيل المثال، في بَعْض الولاياتِ، هو قانونيُ لزَواج إبنِ عمكَ الخاصِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus