Dün akşam baharatlı kuzu eti yedim ve şimdi zorlanıyorum. | Open Subtitles | فقد تناولت لحم الحمل بالكارى واتغوط بشكل مزعج |
Hadi, Cora. Peki ya sirkeli ve köri soslu kuzu eti? | Open Subtitles | لحم الحمل بالكارى مضافاً عليه الزبيب والتمر؟ |
- 8 parça kuzu eti yedirip beni oğullarına ayartmaya çalıştılar. | Open Subtitles | كانت 8 أطباق من لحم الضأن و حاولوا أن يربطوني بابنهم |
kuzu eti biraz fazla pişmişti ama olur öyle şeyler. | Open Subtitles | لحم الضأن طُبِخ أكثر من اللازم قليلا لكنَّ ذلك يحدث |
Yunan Lazanyası, ama ben kuzu eti yerine peynir koyuyorum. | Open Subtitles | انها لازانيا يونانية ولكن بدلا من لحم الخروف استخدمت التوفو |
Mezgit, krem peynir doldurulmuş kabak, maydanozlu kuzu eti, kıvırcık salata ve haşlanmış meyve. | Open Subtitles | جبنة قابلة للدهن , خضار , كوسا لحم ضأن ,خس , سلطة فواكه |
Sıcacık kuzu eti. Üstünde de biraz sos olsa. | Open Subtitles | خروف ساخنٌ، مع صلصة عليه. |
Çünkü kuzu eti aldım. En fazla onu beğendiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لأنني أحضرت لحم الحمل ظننت أن هذا طعامك المفضل |
7 libre kuzu eti aldım çünkü Gabriel istedi, üç kutu da kuskus aldım. | Open Subtitles | لقد اشتريت للتو سبعة باوندات من لحم الحمل لأن جابريلا طلبت مني ذلك |
Pardon şef, Hal Reeves'in dediğine göre kuzu eti her zamankinden daha iyiymiş. | Open Subtitles | المعذرة, يا رئيسة الطهاة, يجب أن تعلمي أن "هال ريفز" يقول أن لحم الحمل -لم يكن جيداً للغاية من قبل |
Masa 15'e, iki güveç, bir dil balığı, iki kuzu eti. | Open Subtitles | الطاولة 15, طبقا (تيرين) و سمك موسى و طبقا لحم الحمل |
Fasulye, bezelye ve kuzu eti, lütfen. | Open Subtitles | فاصولياء،بازلاء،و لحم الحمل لو سمحتي |
Bir daha füme kuzu eti pişirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن اُعدّ شرائح لحم الضأن بعد الآن |
Fazla kilolardan kurtulmak için kuzu eti yemek gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء مثل بضعة أرطال من لحم الضأن للمساعدة على التخلص من الوزن الزائد |
Yunanlar tek bir şeyi düzgün yapıyor, o da kuzu eti! | Open Subtitles | اليونانيون يفعلون شيئا واحدا بشكل صحيح وهو طهي لحم الضأن |
kuzu eti ile esrar sosu karışımı gibi bir şeyden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث الساق من لحم الضأن مع الاعشاب صلصة تخفيض أو بعض القرف |
Ve gerçekten merak ediyorsanız aradaki fark kuzu eti. | Open Subtitles | وإن كان من الضروري أن تعرف، فالفرق هو في لحم الخروف. |
Sera gazı açısından, İngiltere'de üretilen kuzu eti, | TED | من وجهة نظر غازات البيت الزجاجي (الإحتباس الحراري)، هل لحم الخروف المنتج في المملكة المتحدة |
kuzu eti. Tam bir ziyafet veriyorlar. | Open Subtitles | لحم الخروف هذا رهيب |
Şeftali soslu ve biberiyeli kuzu eti, | Open Subtitles | لحم ضأن بالـ (روزماري) وصلصة الخوخ |
kuzu eti yedik. | Open Subtitles | وأكلنا لحم خروف |
kuzu eti bulamadım, tavuk kanadıyla yetineceğiz. | Open Subtitles | لم استطع ايجاد لحم الخاروف لذا أظن أن أجنجة الدجاج ستفي بالغرض |