Daha fazla zaman kaybetme lüksümüz yok. | Open Subtitles | لا يُمكننا تحمّل خسارة المزيد من الوقت. |
Daha fazla zaman kaybetme lüksümüz yok. | Open Subtitles | لا يُمكننا تحمّل خسارة المزيد من الوقت. |
Ve şu anda hata yapma lüksümüz yok. | Open Subtitles | ولا يمكننا تحمل القيام بالأخطاء الاَن |
Bizim de hata yapma lüksümüz yok. | Open Subtitles | ولا يمكننا تحمل أية أخطاء |
Sizden öncekilere saygısızlık etmek istemem ama, işleri yaparken eski yöntemleri kullanma gibi bir lüksümüz yok, Julie. | Open Subtitles | ليس تقليلا من عمليتك ولكن ليس لدينا تلك الرفاهية فى عمل الأشياء بالطريقة القديمة يا جولى |
Her zaman böyle bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | ..ونعم قد يتطلب وقت، لكن نحن لا نملك تلك الرفاهية دوماً |
Şu anda onu elimize geçirdik, ama hata yapma lüksümüz yok. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}لقد أوقعناه في ورطة ولا يمكننا تحمل ارتكاب الأخطاء |
Çünkü, eğer Nashville'de bulamazsınız iki saat uzaklıktaki Birmigham'a gidebilirsiniz, ve istediğinizi elde edersiniz. Eğer Cleveland'da bulamazsanız Cincinnati'ye gidersiniz. Bizim bu lüksümüz yok, dolayısıyla olmasını sağlıyoruz. | TED | لأنه إذا لم تستطع الحصول عليها في ناشفل، يمكنك السفر إلى برمنجهام على بعد ساعاتين، يمكنك الحصول عليها. إذا لم تستطع الحصول عليها في كليفلاند يمكنك الذهاب إلى سنسناتي. نحن لا نملك تلك الرفاهية لذلك يجب علينا أن نجعل الأشياء تحصل |
- Böyle bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | -نحن لا نملك تلك الرفاهية |