Neyse, sana ve LA'deki arkadaşına bana bunu getirdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | على كل حال، شكراً لك وشكراً لصديقك في لوس أنجلوس على شراء هذه لي |
LA'deki bazi stüdyolara ulaştim.. | Open Subtitles | حسناً، لقد توصلت مع بعض الشُركاء في لوس أنجلوس |
LA'deki saksolar New York'takilere nazaran nasılmış? | Open Subtitles | إذا كيف تُقيّمِين عمل اللسان في لوس أنجلوس بالمقارنه بالذي في نيويورك ؟ |
LA'deki aktörlerin yarısı sokakta evsizler gibi giyiniyor. | Open Subtitles | أعني, إنَّ نصف الممثلين في ...لوس أنجلوس يتنقلون على هيئة مشردين |
LA'deki herkes türkiyede yemek yiyor. | Open Subtitles | الجميع في (لوس أنجلوس) يأكلون الديك الرومي. |
Aylar boyunca Max'in LA'deki sevgilisi Randy için acı çekmesine katlanmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أتعامل مع حزن (ماكس) على حبيبها (راندي) الذي يعيش في (لوس أنجلوس) لأشهر |
Max, biliyorsun LA'deki işimi bırakamam. | Open Subtitles | ماكس)، تعلمين أنني لا يمكنني) (مغادرة شركتي في (لوس أنجلوس |
Şu herifin sevgilimin aşık olduğu şu LA'deki herifin takımları çok iyiymiş. | Open Subtitles | هذا اللعين هذا الحقير في (لوس أنجلوس) الذي تحبه عشيقتي إنه... |