Şeytan'la anlaşma yaptın ve yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة مع الشيطان بعد ذلك قمت بالكذب بشأنها |
Evet, Jonah'la anlaşma yaptım yalnız. | Open Subtitles | نعم, على الرغم من أنني عقدت صفقة مع جوناه |
Evet, Jonah'la anlaşma yaptım yalnız. | Open Subtitles | نعم, على الرغم من أنني عقدت صفقة مع جوناه |
Pollux Troy'la anlaşma yapmışsın. Bu senin tarzın değil. | Open Subtitles | (لقد أبرمت إتفاق مع (بوليكس تروى هذا ليس من طباعك |
"Şeytan'la anlaşma yapmak." deyimini hatırladım. | Open Subtitles | تذكّرت عبارة، "عقد إتفاق مع الشيطان." |
Nicholas'la anlaşma yapmanı. | Open Subtitles | نوقفكِ من عقد اتفاق مع مشعوذ اسمه، نيكولاس |
Loksat'la anlaşma yapıp uyuşturucuları tur gemileri ile buraya getiriyor. | Open Subtitles | يجب أن يكون عقد صفقة مع لوكسات لنقل المخدرات من خلال شركة الرحلات البحرية |
Amcan Jax FBI'la anlaşma yapmış. | Open Subtitles | عمكِ جاكس عقد صفقة مع الفيدراليون |
Stahl'la anlaşma yapmış. | Open Subtitles | أجرى صفقة مع ستال |
Carlos'la anlaşma yapıp bizi buraya getiren kişinin ben olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | أتعلم طيلة هذا الوقت، كنتُ أظنني الجالب للجميع إلى هُنا، بعقدي صفقة مع (كارلوس) |
Soygunu planla, Carlos'la anlaşma yap, her şeyi ayarla ve sınırdan geçmeyi sağla, peki ne için? | Open Subtitles | تخطط للمهمة، تعقد (صفقة مع (كارلوس أنا أضبط زمام الأمور، -جعلتنا جميعًا نعبر الحدود |
- Kısa keseyim Xenstar'la anlaşma yapmış. | Open Subtitles | اختصار القصة, قال أنه أبرم صفقة مع (زينستار). |
Ama Howard'la anlaşma yapmamıza yardım etmeyecek. | Open Subtitles | ولكنه لن يساعدنا في عقد (صفقة مع (هوارد |
Watts, Proctor'la anlaşma yapmamalıydı. | Open Subtitles | ماحرى بـ(واتس) عقد إتفاق مع (بروكتر) أبدًا. |
Bu yüzden Perrylerin çiçek işini devam ettirmelerini sağlamak, bir komisyoncunun Satar'la anlaşma yapmasına çabalamak ve üzerine gitmek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | لذا تريد الإبقاء على تجارة زهور (آل بيري)... تعمل بصورة حسنة وتحاول وتتوصل إلى إتفاق مع (ستار)؟ |
Khan'la anlaşma mı yaptınız? | Open Subtitles | هل عقدت إتفاق مع (خان)؟ |
Komitenin, Garrett Walker'la anlaşma yapacağı söyleniyor. | Open Subtitles | يشاع ان اللجنة تحاول عقد اتفاق "مع "غاريت ووكر |
Bu işletmeyi kurarken... Swearengen'la anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | لدينا اتفاق مع (سويرنجن) بخصوص طريقة استخدامنا لهذه المؤسسة |
Benim de ajan Christopher'la anlaşma yapma şansım olsaydı, yapardım. | Open Subtitles | وإذا كنت قد توصلت إلى اتفاق .مع العميله (كريستوفر)، أود ذلك |