| Comey laboratuardan her ne çaldıysa ya kullanmış ya da yanında mı götürmüş? | Open Subtitles | لذا,اأيا كان ما قام كومى بسرقته من المختبر,اما أنه استخدمه أو أخذه معه |
| laboratuardan söylediklerine göre... çalıntı arabanın üzerinde balık yağı... uskumru ve ton balığı kanına rastlanmış. | Open Subtitles | .. المختبر يقول .. هناك زيت سمك و دماء لسمك البونيتو و قشور سمك الإسقمري على السيارة المسروقة |
| - Seni laboratuardan istiyorlar. - O vizeyi istiyorum. | Open Subtitles | سيدي ، يحتاجونك في المختبر أريد التأشيرة داني |
| Mac, bu şeyleri laboratuardan depoya taşıyoruz Gel eşyalarını al | Open Subtitles | ماك , اننا نفوم بنقل هذة الاشياء من المعمل الى المخزن |
| Aslında o, yan odadaki laboratuardan gelen, dün geceki elektrik kesintisinden dolayı bozulan doku örneklerinin kokusu. | Open Subtitles | في الواقع ذلك المعمل الجانبي لقد فقد الكهرباء ليلة أمس وبعض عينات الأنسجة تحولت إلى |
| Knox laboratuardan çıkış yaptı. Yaralandım. | Open Subtitles | نوكس يخرج من مختبر المُخدرات لدينا رجال مُصابون |
| Ne zaman ki Rigby laboratuardan örneklerini geri aldı o zaman şaşırtıcı bir buluş yapmış oldu. | Open Subtitles | وعندما إستعاد العينات من المختبر قام بإكتشافٍ مذهل |
| Orangutan geçen akşam bu adamlar tarafından laboratuardan çalındı. | Open Subtitles | على المختبر الليلة الماضية صورت بواسطة هؤلاء الرجال |
| Pekala, eğer patojen insan yapımı ise ya laboratuardan kaçmış ya da biri patojeni bile bile insanlar üzerinde kullanıyor. | Open Subtitles | حسناً ، إن كان عامل المرض من صنع الإنسان فإما أنه قام بالهرب من المختبر أو شخص ما أخرجه وعرض الناس له |
| Kardeşin mesajı tamamlayamadan laboratuardan kaçırıldı. | Open Subtitles | أختكِ أُخذت من المختبر قبل أن تُكمل الرسالة |
| laboratuardan kayboldular. Uzaylı, bilgisayarlar, herşey. | Open Subtitles | فقط إختفى , خارجاً من المختبر الفضائي , الحواسيب , كل شيء |
| Aslında kahve içebiliriz diye düşünüyordum. - laboratuardan önce zaman öldürürdük. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكننا تناول القهوة ونضيع بعض الوقت قبل الذهاب إلي المختبر |
| Daphne'ye asistanım Paolo'nun rötuşlarla ilgilendiğini söyle başka bir baskıya ihtiyacı olursa laboratuardan onu arayabilir. | Open Subtitles | أخبرني دافني أن مساعدي باولو يعمل مع الرتوش لذا إذا احتاجت أي طبعة أخرى , يجب أن تتصل به في المختبر |
| Performans düşüklüğümden dolayı laboratuardan kovuldum. | Open Subtitles | لقد طُردت من المختبر بعد الأداء المتقاعس |
| Efendim! Efendim, laboratuardan evlilik belgesini inceleme sonuçları geldi. | Open Subtitles | سيدي، سيدي، تقرير المختبر عن شهادة الزواج |
| Bunun için laboratuardan ayrılman gerekir. | Open Subtitles | حسناً، سيعني ذلك أنّ عليك ترك من المختبر. |
| İnsanlar bu laboratuardan 40,000 şişe pahalı musluk suyunu nasıl incelememizi bekliyor? | Open Subtitles | مثل كيف يتوقعون المعمل أن يفعلوا 40 ألف زجاجة من مياه صنبور غالية الثمن ؟ |
| laboratuardan verileri kurtaracak UAC araştırma görevlisi. | Open Subtitles | عالمة فى اليو اى سى مهمتها استرجاع البيانات من المعمل |
| laboratuardan bir rapor alıverin olur mu? | Open Subtitles | اريد تقرير المعمل عن هذا باسرع وقت |
| Son teknoloji bir laboratuardan çıkmış. | Open Subtitles | من قام بصنع هذا هو مختبر ذو تقنية متطورة للغاية |
| Mikonun dosyasını bul.... ve tırnaklarındaki kirin analiz sonucunu laboratuardan al. | Open Subtitles | إذهب وأبحث عن ملف ميكو وأتصل بالمختبر للسؤال عن القذاره التى تحت الاظافر |
| laboratuardan ayrıldığınız zaman ve ve dışarı çıkıp gerçek dünyaya çıktığınızda ne oluyor? | TED | مالذي يحدث عندما تُغادر المُختبر وتكون في الخارج في العالم الحقيقي؟ |
| Görünen o ki o binadaki başka bir laboratuardan bir şey çalınmış. | Open Subtitles | اتّضح أنّ هناك شيء آخر سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى. |
| Motor tamir bölümde bizimle buluşun. Henry için seyyar laboratuardan geçmesi gereken bir şeyim var. Anlaşıldı. | Open Subtitles | أنا أجمع بعض العينات من اجل فحصها بالمخبر |