"lafayette'" - Traduction Turc en Arabe

    • لافاييت
        
    • لافييت
        
    • لفاييت
        
    Soldaki resim Lafayette Square Park. TED الصورة على اليسار هي حديقة لافاييت سكوير اليوم.
    Lafayette Meydanı'ndaki istihbaratçıların bilgisi dahilinde mi? Open Subtitles وبالنظر إلى مجتمع الاستخبارات في حي لافاييت سكوير ؟
    Arama, Lafayette Parkı yakınındaki bir kuleden yapılmış. Open Subtitles والاتصال كان عن طريق التناوب بالقرب من لافاييت فارك
    Neredeyse arkadaşı Lafayette'nin bodrumda olduğunu ağzımdan kaçırıyordum. Open Subtitles أوشكت على إخبارها بأن صديقها لافييت في القبو
    Eric'in hayvan gibi zincirleyip kan kaybından ölmeye bıraktığı arkadaşım Lafayette'nin aksine hayattayım ve tek parça hâlindeyim. Open Subtitles على عكس صديقي لافييت الذي قيده إيرك بالسلاسل كحيوان و تركه ينزف للموت.
    Lafayette bu sabah aradı beni ve adam iyiymiş. Open Subtitles (لفاييت) اتصل بي هذا الصباح، والرجل بخير
    Çarşamba günü 3'te Galeri Lafayette'in spor bölümünde. Open Subtitles الثالثة مساء، قسم الألعاب الرياضية جاليري لافاييت
    Lafayette Ulusal Bankası soygunundan tutuklusunuz. Open Subtitles كنت تحت الإقامة الجبرية للسرقة البنك الوطني لافاييت.
    Lafayette Reynolds Renard Mahallesi, Louisiana Eyaleti ve Yüce İsa'nın kendi adına amına koyayım... Open Subtitles لافاييت رينولدز، بالنيابة عن دائرة رينارد، وولاية لويزيانا، ويسوع المسيح بنفسه،
    Lafayette'le aranızda canlandırma yaparken Mavis diye biri oluyor muydu o? Open Subtitles عندما تكونون، آه، تلعبون أدوارا، هل يتحول لافاييت إلى امرأة اسمها مافيس؟
    Alaska Doğal Yaşam Yönetimi'nden Pat Lafayette'e göre bu gri balinaların, her yılki güney göçlerine başlamaları gerekiyordu. Open Subtitles بحسب بات لافاييت من ادارة الحياة البرية كان يجب ان تبدأ هذا الحيتان الرمادية هجرتها السنوية نحو الجنوب
    Lafayette Meydanı'nda her şeyi riske atıyorsun. Open Subtitles أنا أشاهد الأخبار. تدمرين نفسك في ساحة لافاييت.
    Ama babam Lafayette'te bir cenazeye katlanabilir sadalyesini götürmemi istedi. Open Subtitles و لكن أبي طلب مني ان أساعده في حمل الكراسي القابلة للطي في عزاء في لافاييت
    Bu arada belki duymamışsındır ama bir kadın öldü, Lafayette. Open Subtitles الآن ، في حال أنك لم تسمع لافييت ، أن هناك إمرأة ماتت
    Her neyse, Carl Norden Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce Birleşik Devletler'e göçer ve Manhattan şehir merkezinde Lafayette Street'te bir dükkan acar. TED خلاصةً لقد هاجر لاحقاً الى الولايات المتحدة الامريكية قبل الحرب العالمية الاولى وافتتح محلاً في شارع لافييت في منتصف مدينة مانهاتن
    Eric Lafayette'i neden bodrumda tutuyor ki? Open Subtitles لماذا يضع إيرك لافييت بالقبو ؟
    Biz 5 yaşımızdayken Lafayette sokaklarında bozuk paralarla oyun oynardık. Open Subtitles "كنا نجمع الدراهم في "شارع لافييت في أقصى الشرق عندما كنا في الخامسة
    Matty'i, üç numaralı Lafayette Mezarlığına getirmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تحضر (ماتي) إلى مقبرة (لافييت) رقم 3
    Burada yalnız başına altı ay geçirmiş, Lafayette. Open Subtitles لكن 6 أشهر يا (لفاييت)؟ بمفردها هنا، رغم أنّها لا تستحق ذلك
    Lafayette beni deli ediyor. Duvar kağıdını yemek istiyorum. Open Subtitles يصيبني (لفاييت) بالجنون، سألتهم ورق الجدران
    Tanrım, Lafayette. Bunların sakinleştirilmesi lazım, adamım. Open Subtitles (لفاييت) يا صاح، هؤلاء الآلهات يجب إشباعهم،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus