| En son istediğim şey lanet bir polis olduğumu düşünmeleri. | Open Subtitles | آخر شيء ينقصني هو أن يظن أحد أنني شرطي لعين |
| Tamamen yanlış! Allah aşkına, her şeye lanet bir mikroskopla bakmayı bırakır mısın? | Open Subtitles | يا للمسيح هل تتوقف عن النظر لكل شيء من خلال ميكرسكوب لعين ؟ |
| İşte busun. Hep de öyleydin. lanet bir a...k deliği. | Open Subtitles | هذا طبعك يا صاح، دائماً ما كنت هكذا جبان لعين |
| Bu arada, insanların hayatı, lanet bir böcek tarafından bozuluyor. | Open Subtitles | و في تلك الأثناء، حياة أشخاص خُرّبت بسبب حشرة لعينة |
| lanet bir fahişe olduğumu düşünmen hoşuma gitti, sarhoş kıçın... | Open Subtitles | أنا أحب كونك تعتقد أننى وقحة لعينة . وأنت ثمل |
| -Hawaii'de olduğumu biliyorum, ama sanki lanet bir hapishanede gibiyim. | Open Subtitles | أعلم أننا في هاواي ولكن أشعر بأني في سجنٍ لعين |
| Şu aşağıdaki yer lanet bir bataklıktı. | Open Subtitles | وتلك الشجرة بالأسفل هناك لم تكن سوى مستنقع لعين |
| Bir çizik yok. lanet bir çizik bile yok. | Open Subtitles | لا خدش، دون أيّ خدش لعين أنت تعرف من أجهز عليك |
| Onların sana lanet bir feneri nasıl tutacağını göstermeleri örgü öğretmeleri dışında 5 dakikalarını alır! | Open Subtitles | ألا تظن أنّ عليهم أخذ خمس دقائق لتعليمك الطرازة، و تعليمك طريقة حمل مصباح لعين. |
| Bunu bensiz bitirmek için lanet bir stenocuyu başıma sardın. | Open Subtitles | وجعلتني أملي على كاتب لعين لتنهي المسألة من دوني |
| - Eğer lanet bir baletsen bunu ispatla bakalım. | Open Subtitles | ، إذا كنت راقص باليه لعين . دعنا نرى مالديك |
| Katolik olarak vaftiz edilmiş olmam lanet bir papaza ihtiyacım olduğu anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | مُجرّد أني عُمدّتُ كاثوليكياً لا يعني أني أحتاجُ لأي قِسٍ لعين |
| Bunu da lanet bir hastaneden beceremem, anladın mı? | Open Subtitles | لا يمكنني القيام بذلك بدون مستشفى لعينة أتفهم؟ |
| Burada bir şehri yönetmeye çalışıyoruz, lanet bir demokrasiyi değil. | Open Subtitles | إننا نحاول إدارة مدينة وليس ديمقراطية لعينة |
| - Mahkemeye hakaret ettiğinize karar verdim. - Ne lanet bir sürpriz. | Open Subtitles | ــ سأعتبر أنك تهين المحكمة ــ يا لها من مفاجأة لعينة |
| lanet bir oyun masasında mı hayatta olduğunu hissettin? | Open Subtitles | تريد أن تقول لي أنك أحسست بالحياة و أنت أمام طاولة لعب لعينة |
| Michael Jackson, hasta ve lanet bir ülkenin pop kralı. | Open Subtitles | مايكل جاكسون ملكُ بوبِ بلادِ لعينة مريضةِ. |
| Bunu bir çocuğa yapan insan değil, ancak lanet bir domuz olur. | Open Subtitles | الذي يفعل ذلك لطفل لا يمكن أن يكون إنسان، بل خنزيرٌ ملعون |
| Bugün burada, yarın orada. lanet bir başıboş köpek sanırısın. | Open Subtitles | . في يوم يكون هنا ، و في التالي يكون هناك تحسبه كلباً ضالاً لعيناً |
| Sürekli lanet bir oyun gibi konuşuyorsun, dostum. Biliyor musun? | Open Subtitles | نعم انت دائما تتحدث مثل لعبه كبيره لعينه يا رجل |
| Bence o yetişkin erkeklerden biri lanet bir sandviç yapmayı biliyor olmalı. | Open Subtitles | و أعتقد أن واحد من الرجال الكاملي البلوغ يعرف كيف يصنع ساندوتشا لعينا |
| Sonrada altı ay lanet bir inek çiftliğinde yaşamalıyım. | Open Subtitles | ثم يجب علي أن أعيش في مزرعة أبقار ملعونة لمدة ستة أشهر |
| lanet bir Umber'a benziyor muyum? | Open Subtitles | هل أبدو من القوم الصُفر الملاعين بالنسبة لك؟ |
| Bugün ülkemde uygulanan komünizm şevk kırıcı, lanet bir tiksinti kaynağı hâline geldi. Bunu sen de çok iyi biliyorsun, Charles. | Open Subtitles | هي عمل جبانٌ قاتلٌ للروح " " (كما تعرف هذا بنفسك يا (تشارلز |