Aşırı nüfusu Laptop ile çözebiliriz. Eğer başarılı olamazsa, bazı diğer uygulamalar mevcut. | TED | يُستخدم الحاسوب المحمول لحل مشكلة إزدياد السكان. واذا فشل أي شئ، هناك بعض الإستخدامات الثانوية. |
Kucağımda bir Laptop varken beni kimse durduramaz. | Open Subtitles | حسن، بوجود الحاسوب المحمول معي لا يمكن إيقافي |
Kadınlığınla dikkatini dağıtırken ofisine girip Laptop'unu mu çalacağım? | Open Subtitles | ستقومين بتشتيت أنتباهه بعد هذا من خلال خدعك الأنثوية بينما أتسلل الي مكتبه وأقوم بسرقة حاسوبه المحمول؟ |
McGiure uydu fotoğraflarını ana bilgisayara indiriyor sonra da gizlice onları kendi Laptop'ına gönderiyor. | Open Subtitles | ماكغواير أخذ الصور من روابط القمر الصناعي الى الكمبيوتر المركزي وبعد ذلك سرا أرسل رسائل البريد الاكتروني الى حاسوبه الشخصي |
Ayrıca, veri çekme ihtimaline karşın Laptop'un nerede? | Open Subtitles | أيضا, أين حاسبك الشخصي اذا أردت الرجوع الى المعلومات؟ |
Laptop'ıma fıstık ezmesi bulaştıran çocukla aynı çocuk olduğunu düşünmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل إنه نفس الشاب الصغير الذي لطخ لتوه اللاب توب بزبدة الفول السوداني |
Bu herif benim Laptop'uma sızdı. Griffin'inkine de sızmış olmalı. | Open Subtitles | ، هذا الرجل توصل إلى حاسوبي المحمول فلا بد أنه توصل إلى جريفين أيضا |
Laptop'ını ofiste unutmuşsun. | Open Subtitles | تركت حاسوبك النقال في المكتب |
Bu gösteriyor ki; Laptop, baskından sonra her gün bu portala giriş yapmış. | Open Subtitles | حسناً، طبقاً لهذا، الحاسوب المحمول كان يدخل إلى هذا المنفذ كل يوم منذ الغارة |
Laptop, bir saat önce aktifleşti. | Open Subtitles | لقد عاد الحاسوب المحمول على شبكة الأنترنت منذ ساعة |
- Köpek girişi. Laptop'u da buldum. | Open Subtitles | الباب الصغير للكلاب عثرت أيضاً على الحاسوب المحمول |
Şimdi, seni rapor etmeyeceğim ama o Laptop nerede bilmeliyim. | Open Subtitles | والآن، لن أكتب عنك في تقريري ولكن أود معرفة أين مكان الحاسوب المحمول |
Laptop'ında trance müzik yapıyor. | Open Subtitles | الآن يصنع موسيقى نشوى على حاسوبه |
Onun Laptop'u.. benim çalışma masama getirmiş ve unutmuş olmalı. | Open Subtitles | حاسوبه ، لابُد أنه تركه في مكتب عملي |
Sark, Laptop'uyla çalışıyor. | Open Subtitles | سارك... العمل على حاسوبه النقال. |
Ayrıca, veri çekme ihtimaline karşın Laptop'un nerede? | Open Subtitles | أيضا, أين حاسبك الشخصي اذا أردت الرجوع الى المعلومات؟ |
Laptop'ıma fıstık ezmesi sürmeseydi olabilirdi. | Open Subtitles | لو لم يكن هناك زبدة فول سوداني على اللاب توب |
Tarih öğretmenimi sevdim, bana verdikleri Laptop'ı da. | Open Subtitles | وأنا أحب مدرس التاريخ و اللاب توب الذى أعطتنى إياه المدرسة |
Bu herif benim Laptop'uma sızdı. Griffin'in de telefonuna girip çalmıştır. | Open Subtitles | هذا الرجل توصل إلى حاسوبي المحمول فلا بد أنه توصل إلى جريفين أيضا |
Diğerini de benim Laptop'a böylece birbirleriyle irtibata geçip veri transferi yapabilirler. | Open Subtitles | وآخر إلى حاسوبي المحمول وعندها يمكنهما التحدث إلى بعضهما ونقل البيانات. |