benim vazifem, haftada bir kere, Doğu sokağında yaşayan Rahibe Lassiter, Bledsoe Avenue da yaşayan Rahibe Wıllıamson, ve Oberlin Yolu nda yaşayan Anne Lathers i ziyaret etmekti. | TED | كان واجبي على الاقل مرة في الاسبوع زيارة الام لاسيتر اللتي تعيش في الشارع الشرقي, الام ويليامسن اللتي تعيش في جادة بليدسو, الام لاذر اللتي تسكن على طريق اوبرلين. |
Brody Lassiter'ın temsilcileri birkaç gün önce basına açıklama yaptı. | Open Subtitles | " ممثلي " برودي لاسيتر أصدروا تصريح للإعلام قبل أيام |
Dedektif Lassiter ve O'Hara, beyaz bir Jeep'i takip ediyoruz. | Open Subtitles | المحقق لاسيتر واوهارا في اللاحاق بسيارة جيب بيضاء |
Dedektif Carlton Lassiter tarafından bizzat elde edilen telefon kayıtlarına göre konuşuyorum. | Open Subtitles | بواسطة عميل في قسم شرطة سانتا باربارا كارلتون لاستير |
Lassiter, hizmetçi odalarını da ara ve çatı katına da iki adam gönder! | Open Subtitles | لاستير قم بتفتيش قسم الخدم وأرسل رجلين للأعلى من أجل تفتيش العليّة |
Lassiter, yaptığım tap dansı tecrübe olmadan şıp diye yapabileceğin bir şey değil. | Open Subtitles | لاستر نوع النقر الذي افعله ليس شئ تستطيع القفز فيه بدون خبرة |
Evet, Bikram yogası yapmayı seviyordu ve bunu Lassiter'a kontrol ettiriyorum. | Open Subtitles | نعم، أنها تحب بيكرام يوجا وانا سوف اعطيه ليستر ليتحقق منه |
Oyuncu Brody Lassiter'ın ölü bulunduğu son filmi Full Tilt'in setindeyim. | Open Subtitles | " وحياً من المشهد مع الممثل " رودي لاسيتر الذي وجد ميتاً في آخر أفلامه " الطاقة الكاملة " |
Film yıldızı Brody Lassiter'ın cesedi, tehlikeli bir kovalama sahnesinde ve sahnede olup olmadığına dair henüz bir bilgi verilmedi. | Open Subtitles | جثة النجم السينمائي " رودي لاسيتر " إستكشفت أثناء تصوير مطاردة خطرة عالية السرعة هذا الصباح - لا معلومات صرح بها بعد - |
Bay Lassiter bu sabah çalışıyor muydu? | Open Subtitles | هل كان السيد " لاسيتر " يعمل هذا الصباح ؟ |
Merak etmeyin, sadece Brody Lassiter'ın odasına bakacağız. | Open Subtitles | " إهدأ , سوف ننظر فقط في غرفة " برودي لاسيتر |
Brody Lassiter'ın odasında ne yapıyordun? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل في غرفة " برودي لاسيتر " ؟ |
Brody Lassiter'la ilgili birkaç soru soracaktım. | Open Subtitles | أنا أبحث عن بعض المساعدة " بعدة أسئلة تتعلق بـ " برودي لاسيتر |
Tamam, bak Lassiter'ın Chavez'i öldürmediğini sizin kadar ben de düşünmüyorum. | Open Subtitles | انظروا أنا أظن أن (لاستير) بريء من قتل (شافيز) مثلكما تماماً |
Hayır, Bay Lassiter asla bu tür bir şey yapmaz. | Open Subtitles | لا ، السيد (لاستير) لا يمكن أن يفعل شيئا كهذا |
Bir kaç yıl önce, Lassiter onu yakalamıştı, ...ama bölge savcılığı sağlam bir iddia hazırlayamadı. | Open Subtitles | لاستير) إعتقله منذ عدة سنوات) لكن المُدعيّ العام لم تستطْع إثبات التُهم عليه |
Evet, bu davada Lassiter ve Gus'la çalışabilirsin. | Open Subtitles | نعم , تستطيع العمل علي تلك القضية مع لاستر و جاس |
Lassiter'ın 'Ben'in parasını korumak için Desiree'ı öldürdüğü' teorisi mantığa hiç sığmıyor. | Open Subtitles | نظرية لاستر انه قتل ديزيري لحماية ماله غير منطقية |
Lassiter, ne kadar zor olduğunu anlamanı istemiştim. | Open Subtitles | لاستر , اريدك ان تدرك كم كان صعب |
Seni Martin Geller, Debra Lassiter ile tanıştırayım. | Open Subtitles | أخي ألصغير , يسعى للرئاسة دعني أقدمك إلى مارتن جيلر ديبرا ليستر |
Carlton Lassiter. Şef Lassie. | Open Subtitles | "كارلتون لاسيتر))، الرئيس (لاسي)." |
Ama Boone Lassiter babası için bir yıldır duruşma yok. | Open Subtitles | لكن ( بون لايستر) ليس في المحكمة لكونه أفضل أب للعام |
Lassiter'la bu iş bitirene kadar kızı koruyun, tamam mı? | Open Subtitles | فقط إبقها في مكان آمن حتى نحلّ أنا و (لايستير) الأمور من جهتنا؟ |
Lassiter bunun planlanmış bir soygun Olduğu konusunda akılalmaz bir fikre sahip. | Open Subtitles | أوه،هذه فكرة لستر المجنون يظن بأنها سرقة متقنه،صح؟ |
Bu baş dedektif Carlton Lassiter Ve onun sevimli yeni partneri Juliet. | Open Subtitles | يارفاق، هذا هو رئيس المباحث كارلتون اسيتر ومساعدته الجميلة جولييت |
Lassiter'ın resminde, o kasada Bir işaret belirmemeliydi. | Open Subtitles | يرى لستير أنه لم تظهر علامات على الخزانة |